Dalga boyu tetiği ayarlıyorum burada çalışır mı diye bakmak için. | Open Subtitles | إنني أغير طولها الموجي لأرى إن كان يمكن أن تعمل هنا |
Orada mı diye bakmak için bahçene gittim. | Open Subtitles | عدتُ إلى حديقتك لأرى إن كان مايزالهناك. |
Robertson'ın bilgisayarı üzerinden kalkandaki imlerin yakaladığı bir hareket var mı diye bakmak için Immersion sunucusuna ulaştım. | Open Subtitles | ولجتُ خادم (إيميرشن) عبر حاسوب (روبرتسن) لأرى إن كانت هناك بيانات إلتقطتها العلامات على الدرع. |
Kerpiç tabela var mı diye bakmak için kiremit bahçesine gideceğim. | Open Subtitles | ساذهب إلى ساحة البلاط لأرى ان كانوا يملكون الألواح الطينية |
Neal'ın tuzağına düşen biri var mı diye bakmak için orada olacağım. | Open Subtitles | ساكون هناك لأرى ان امسك فخ نيل) ، بأحد) |
Tek problem kıyafet! Giyebilecek bir şey var mı diye bakmak için sandığın altını üstüne getirdim. | Open Subtitles | المشكلة في الملابس، بحثت في حقيبتي لأرى ما يمكنني لبسه |
Tek problem kıyafet! Giyebilecek bir şey var mı diye bakmak için sandığın altını üstüne getirdim. | Open Subtitles | المشكلة في الملابس، بحثت في حقيبتي لأرى ما يمكنني لبسه |
Neal'ın tuzağına düşen biri var mı diye bakmak için orada olacağım. | Open Subtitles | ساكون هناك لأرى ان امسك فخ نيل) ، بأحد) |
Karşıya geçmenin bir yolu var mı diye bakmak için sağa doğru gitmeyi deneyeceğim. | Open Subtitles | سأحاول الألتفاف نحو اليمين لأرى ما اذا كان يمكنني العثور على طريق |