Dünya'nın kendisi dev bir mıknatıstır ve diğer tüm mıknatıslar gibi kuvvet hatları onu çevreleyen boşlukta uzanırlar. | Open Subtitles | إن الأرض نفسها تعد مغناطيسًا عملاقًا وإنها تُعد مثل أي مغناطيس آخر، فقوتها تمتد بعيدًا |
Eğer bu teknolojiye yabancıysanız özünde fMRI makinesi; büyük, tüp şeklinde olan oksijensiz demirin kandaki ilerleyişini izleyen bir mıknatıstır. | TED | إذا لم تكن على دراية بتلك التكنولوجيا، هي أساسًا آلة كبيرة ذات مغناطيس أنبوبي الشكل تقتفي أثر الحديد غير المؤكسد في دمك. |
Bu makine temelde devasa bir mıknatıstır ve senin kanında metal var. | Open Subtitles | لا أفهم. الآلة أساساً مغناطيس ضخم، |
Bu güçlü bir mıknatıstır. | Open Subtitles | فهذا مغناطيس قوى جدا |
- MRI cihazı devasa bir mıknatıstır. | Open Subtitles | - هذا الجهاز هو مغناطيس كبير - |
Her hoparlörün arka tarafı mıknatıstır. | Open Subtitles | خلف كل مكبر صوت.. مغناطيس |
Makine dev bir mıknatıstır. | Open Subtitles | الآلة هي مغناطيس عملاق .. |