Şey, belki, beni sürüklemeğe geldiğinde, çaresizlik içinde, mızrağı arenaya getirdi. | Open Subtitles | ربما حينما جاء ليسحبني في وضع استماتة أحضر الرمح إلى الحلبة |
Erken kalktım ve kapıyı açar açmaz yere saplanmış bu mızrağı gördüm. | Open Subtitles | نهضت مبكراً وحالما فتحت الباب دانيل مبرمج كومبيوتر رويالتون فوجئت بوجود هذا الرمح أمامي |
Bu mızrağı bedenine saplamayı ne kadar istediğimi bildiğin halde mi.? | Open Subtitles | مع العلم بأن يدى هذه يجب أن تتألم لتدفع هذا الرمح فى جسدك |
Kader mızrağı'nın koruyucularından biri olduğunu ve diğer parçaların saklandığı yeri bildiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك أحد حماة رمح القدر وأعلم أنك تعرف مكان تخبئة بقية القطع. |
1916'ya gidip Legion'ın en başta mızrağı ele geçirmesine engel olacağız. | Open Subtitles | نعود بالزمن لعام 1916 ونمنع الفيلق من حيازة رمح القدر أصلًا. |
Hatırlıyor musun? Aslanı avlamak için sadece bir mızrağı olan ormandaki çocuğu. | Open Subtitles | هل تذكر البرنامج في التلفزيون حول أفريقيا ذلك الفتى برمح فقط يصطاد الأسد |
Niçin garip olduğunu anlatayım. Çünkü besin odasında şu anda, mızrağı bulunmuyor. | Open Subtitles | سأخبرك الغريب هو أنه في غرفة العتاد ذلك الرمح مفقود |
Bu mızrağı geri getirebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي يمكن أن يسترد قطعة الرمح |
Bekleyin! Geriye! mızrağı alın | Open Subtitles | أرجعوا احصلوا على الرمح احصلوا على الرمح |
mızrağı kütüphaneye geri götürmemiz gerek | Open Subtitles | يجب علينا إرجاع الرمح مرة أخرى إلى المكتبة |
mızrağı Wilde'den uzak tutun... çok fazla güçlenmeden önce. | Open Subtitles | احصل على الرمح من وايلد قبل أن يحصل علي مزيد من القوة |
Onun üç çatallı mızrağı bu. Eski zamanlardaki milyonlarcasına göre gücün bir sembolü. | Open Subtitles | إنه الرمح الثلاثى الشُعب الخاص به رمز القوه عند ملايين من شعوب التاريخ القديم |
Fakat daha çok Osiris'in mızrağı sadece Mısır canavarlarına karşı... etkili olduğu için. | Open Subtitles | ولكن لسبب بسيط وهو أن الرمح من اوزيريس هو المصري الوحيد الفعال ضد الوحوش |
Balıkçı Kral'ın diyarının girişindeyim, altın mızrağı buluyorum, ve Düşmüş Krallar efsanesine konu oluyorum. | Open Subtitles | سأدخل حقول ملك الصيد وسأجد الرمح ثلاثي الرأس الذي تتحدث عنه اسطورة الملك المهزوم |
mızrağı eskisi kadar iyi kullanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل أنت جيد في أستخدام الرمح كما يجب أن تكون |
Eğer suçluysam, Don Martin'in mızrağı Tanrının isteğiyle kalbime saplanacaktır. | Open Subtitles | لو كنت مذنبا سيوجه الرب رمح دون مارتن لقلبى |
Onlara Kader mızrağı'ndan bahset. Altın heykelden. | Open Subtitles | نحكي لهم عن رمح المصير؛ وأوزة ذهبية؛ وسفينة نوح المفقودة |
O herif 2 metrelik bir mızrağı kasığıma sokmaya çalıştı, böyle bir şeyi hemen unutamam. | Open Subtitles | ذلك اللعين حاول وضع رمح طولة عشرون متراً عبر وعاء خصيتاي و هذا شيئاً لن أنساه بسرعة |
İsa, çarmıha gerildiği için ölmedi. Bir askerin mızrağı ile öldürüldü. | Open Subtitles | المسيح لم يقتل من الصلب بل برمح من الجنود |
Beyaz mızrağı taşıyan ve avı başlatan düdüğü çalan adam. | Open Subtitles | والذي كان يملك السهم الأبيض وقرر أن يذهب بمفرده للصيد |
Beyaz mızrağı Ka'Ren'in kazanacağını ve Evolet'i hak edeceğini düşünüyor. | Open Subtitles | تُفكّرُ كا,رين سَيَرْبحُ الرمحَ الأبيضَ وإدّعاء ايفوليت. |
Sahnede kadın savaşçıyı oynayıp tam sekiz mızrağı tekmelediğimi ona göstermeliyim. | Open Subtitles | يجب أنّ ألعب دور المقاتلة الأنثى على المسرح... وأُريها بأنّه يمكنني ركل 8 رماح. |
Bayım, lütfen elinizdeki mızrağı bırakın. | Open Subtitles | سيّدي، ضع رمحك جانبًا! |
Kızıl Kurukafa onu alıp giydi. Ve şimdi bak kim üçlü mızrağı tutuyor. | Open Subtitles | وكل ما قام به (سكال) هو بأرتدائه والآن أنظر إلى من يمسك بالرمح الثلاثي |
Prensin, sağlık sorunları sebebiyle Güneş mızrağı'nda kalması gerekti. | Open Subtitles | صحة الأمير أجبرته على البقاء في (صنسبير) |