Evet, arazisine girenlere mızrakla saldırmaktan bir sene Samut Prakarn hapishanesinde yatmış. | Open Subtitles | أجل .. قضى لتوه عاماً في سجن ساموت براكان لمهاجمة المتجاوزين بالرمح |
İstediği buysa Küçük Köpek ile dövüşürüm. İster tüfekle ister mızrakla. - ama önce konuşacağım. | Open Subtitles | ساقاتل ليتل دوغ لو كان ذلك ما يريده بالبندقية او بالرمح |
Normal. Kafasını mızrakla uçurmuş olsaydı, gerçek bir şövalye olduğunu anlamazlardı. | Open Subtitles | أنهم لن يعرفوا حقيقته كفارس لو كانت رأسه معلقة على رمح |
Altın uçlu bi mızrakla. Şimdi o, Yaqui'lerin Şefinde. | Open Subtitles | رمح بطرف مستدق من الذهب إنه مع زعيم الياكي الآن |
Yani, bakın. Bu hayvan, savaşçıdan gelen mızrakla mücadele etmeye çalışıyor. | TED | انظر الى الحيوان الذي يحاول ان يتفادى الرمح من هذا الفارس. |
Unvanlarını kılıçla aldılar. Ben de mızrakla alırım. | Open Subtitles | أخذوا اللقب بحدّ السيف أنا سأفعل ذلك بحدّ الرمح |
Özür dilerim. Eski yeşil bereli askerlere karşı mızrakla savaşmamızı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنا آسف ، هل تريد من مقاتلة مجموعة القبعات الخضر بالرماح.. |
Öyle sıska bir mızrakla ne yapmayı planlıyorsun bakayım? | Open Subtitles | ما الذي تعتقدين أنكِ فاعلته برمح صغير كهذا؟ |
Peder Alastray, San Miguel bir mızrakla ejderhayı öldürür. | Open Subtitles | أيها القس القديس ميجويل يقتل التنين بالرمح |
Suçlular onu 10 yaşında mızrakla vurdular ama o 130'una kadar yaşadı! | Open Subtitles | ان الاشرار قاموا بضربه بالرمح و عمره 10 سنوات لكنه عاش الى 130 سنة |
Bunu izlemektense beni mızrakla bıçaklamanı yeğlerim. | Open Subtitles | أفضل بأن تطعنّي بالرمح بدلاً من أن أشاهد هذا المنظر. |
Barbarların arasında işi yok. Onu mızrakla öldürmediğim için pişmanım. | Open Subtitles | -ليس له عمل بين البربريين ,انا نادم اننى لم اقتله بالرمح |
Ölmeden önce Flynn'in bana söylediği son şey kocanın, çiftlik evindeki duvarda süs olarak duranlara benzeyen cam uçlu bir mızrakla öldürüldüğüydü. | Open Subtitles | آخر شيء أخبرني به (فلن) قبل أن يموت هو أن زوجك قتل بواسطة رمح برأس زجاجي مثل الذي يوضع في المنزل للتزيين |
Kılıçla, mızrakla veya okla da değil. Hayır! | Open Subtitles | رغم ذلك، إنه حطمه، بدون سيف أو رمح أو سيف، كلا! |
Hadi ama, ateşin çevresinde mızrakla dans etmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أرقص, حول النار وبيدي رمح. |
Kemik parçası mızrakla çok sıkı bir şekilde birleştirilmiştir. | Open Subtitles | قطعة العظم الحادة مثبتة بإحكام إلى الرمح |
Bu üç başlı mızrakla suyu silah haline getirdik. | Open Subtitles | مع هذا الرمح الثلاثي , نحن للتو قمنا بأستخدام الماء كسلاح |
Onun gibi hareket edenini görmemiştim. mızrakla öyle yetenekli biri gelmemiştir. | Open Subtitles | لم يكن أحد يتحرك مثله لم يتمتع أحد بمثل مهارته في الرمح |
mızrakla balık tutmaya ve ormanda işemeye son. | Open Subtitles | لا صيد للسمك بالرماح أو التبول في الغابات |
Yiyeceğimizi mızrakla yakalardık ve voleyboldan konuşurduk. | Open Subtitles | يمكننا اصطياد عشائنا بالرماح والبدأ بالتحدث مع كرة الطائرة |
Ulu Tanrım Meryem'in huzurundaki bir haç üzerinde ölüyorum kederli annenin kollarından sökülüp mızrakla parçalanmış, kanıyorum merhamet et bana. | Open Subtitles | يامن صلب أمام ناظري والدته برمح ثقب جسده وسحب الدم منه وانزل ووضع في حضن والدته الحزينة |
Ama "Barack Obama" adını duyduğun anda karşında elinde mızrakla ölü bir aslanın tepesinde duran bir adam bekliyorsun. | Open Subtitles | " لكن حين تسمع اسم " باراك أوباما تتوقع شخص يمسك برمح يقف فوق أسد ميت |