Bu işe nasıl karıştın bilmiyorum ama bir şekilde dünyanın en zengin iki milyarderi sen ve o mağaralarla çok ilgileniyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تعثرت بهذا لكن بطريقة ما هناك ثريان مهتمان بك وبتلك الكهوف |
Dış dünyayla ve diğer mağaralarla bağlantısı yoktur. | Open Subtitles | منعزلة عن العالم الخارجي و عن الكهوف الأخري. |
Evet, bu gölün neden tüneller ve mağaralarla dolu olduğunu açıklıyor. | Open Subtitles | وضح لماذا تمتلىء البحيره بالانفاق و الكهوف |
Fransa'da birkaç sene önce keşfettikleri muhteşem mağaralarla ilgiliydi. | Open Subtitles | ولكنه كان حوالي هذه الكهوف التي لا تصدق التي اكتشفوها قبل بضع سنوات في فرنسا |
Gupta mağaralarla doludur. | Open Subtitles | غوبتا هو رديء مع الكهوف. |