Bu yeni maceracı doğayı yatak odanızda da uyguluyor musunuz bari? | Open Subtitles | هل كنت تطبق أيَّا من الطبيعة المغامرة داخل غرفة النوم ؟ |
Görünen bu latif yüzünün altında maceracı bir ruha sahip. | Open Subtitles | وهو ينم عن معدنٍ صافي وعنده روح المغامرة |
Kendine maceracı diyorsun ama ödleğin tekisin yalnızca. | Open Subtitles | تظنّ نفسكَ مغامر عظيم و لكنّكَ حقيقةً مجرّد جبان |
Ben sadece düello davetlerinin peşinde maceracı bir adamım. | Open Subtitles | أنا مجرد رجل محترم يبحث عن مغامرة التحدي في نزاع مسلح |
Ve gördüm ki, insanlar maceracı robota gerçekten bayıldı. | TED | و الذي اكتشفته هو ان الناس في الواقع احبت الروبوت المغامر |
Bende senin gibi büyük bir maceracı ve hazine avcısı olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون مغامراً عظيما وصائد كنوز مثلك |
Bir tanesi eğlenceli ve maceracı, Bir tanesi sohbete teşvik etmeli ve diğeri iyi seks yapmalı | Open Subtitles | واحد للمغامرة والمرح, واحد لتحفيز المحادثة, - وواحد للجنس الجيد. |
Alman, partide olduğunu ve maceracı bir ruha sahip yetişkin bir kadın olduğunu kabul etmek olur. | Open Subtitles | أخذها سيعني الموافقه بأنكِ موجوده بالحفله وأنكِ بالغه, وتتحلين بروح المغامره. |
Birçok maceracı o efsane yüzünden Gökkuşağı Sisi'ni aramak için buraya geldi. | Open Subtitles | العديد من المغامرين أغروا بسحب قوس قزح بسبب تلك الأسطورة |
maceracı, cüretli ve cesur bir dansçı hakkında şarkı söyle. | Open Subtitles | فغني أهزوجة راقصة عن المغامرة والجرأة والشجاعة |
Bu kadar usturuplu davranmayalım. maceracı olalım. Biraz gevşeyelim. | Open Subtitles | دعينا لا نلتزم بشىء دعينا نحيا المغامرة و نتخفف |
Bir yere çakılmak için fazla maceracı bir ruhun var. | Open Subtitles | لقد كانت دائماً لديك روح المغامرة لا يحبطها شيء |
Bu kadar maceracı biri nasıl olur da, ...yaşamak için tuvalet kâğıdı ambalajı tasarlar? | Open Subtitles | كيف لأحد مغامر ينتهي به الأمر كمصمم لأغلفة محارم الحمامات ليكسب رزقه |
maceracı olduğumu söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انا فقط اود ان اعلمك انني مغامر ، تعرفين ؟ |
Kendine maceracı diyorsun ama ödleğin tekisin yalnızca. | Open Subtitles | تظنّ نفسكَ مغامر عظيم و لكنّكَ حقيقةً مجرّد جبان |
Kişisel olarak, ben daha maceracı bir işi tercih ederdim vahşi yaşam fotoğrafçılığı gibi. | Open Subtitles | هذا ما أعتقده أيضا شخصيا , أفضل شيئا أكثر مغامرة مثل تصوير الحياة البرية |
- Marni gibi bir kadınla ilişkiye giren her erkek, onun maceracı ve özgürlükçü olduğunu bilir. | Open Subtitles | أي رجل يتورط بعلاقة مع امرأة مثل مارني يجب ان يعرف بأنها مغامرة و مستقلة |
maceracı beyinle çalıştıktan sonra bundan söz ederken şöyle dediler: "İş biterken iyi arkadaş olmuştuk ve zihinsel olarak tokalaştık" | TED | و عندما تحدثوا حولة بعد المهمة مع الدماغ المغامر قالو ," في النهاية , لقد كنا اصدقاء جيدين و قمنا بتحيته ذهنيا " |
İstersem vahşi olabilirim maceracı olabilirim, çok havalı olabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أكون جامحاً بإمكاني أن أكون مغامراً يمكنني أن أكون رائعاً |
Yapmayın çocuklar, maceracı ruhunuz nerede? | Open Subtitles | هيا يا رفاق أين هو حسكم للمغامرة |
Mia'yla epey maceracı bir yaşam tarzınız var gibi. | Open Subtitles | يبدو أنك و "ميا" تعيشان حياه ملؤها المغامره |
Sabırlı ol, Babu. Büyük bir maceracı sabırlı olmalıdır. | Open Subtitles | كن صبوراً يا بابو فعند المغامرين العظماء صبر كبير |
Maalesef asla maceracı olamayacağım. | Open Subtitles | كلا، بالتأكيد. لا أظنني سأصبح مغامرا بالصدفة |
Birkaç tane maceracı yatırımcı bulmalıyız ve nasıl deniyor ona, girişimci olmalıyız. | Open Subtitles | يمكننا ايجاد رأسماليين مغامرين ونصبح - ما إسمهم - "رجال أعمال". |
Bu kitapta okuduğuma göre, eğer bir çocuk su resmi çiziyorsa maceracı ruhlu ve açık fikirli demekmiş. | Open Subtitles | أنا أقرأ في هذا الكتاب عندما يرسم الطفل بالماء, فهذا يعني أنه مُغامر واسع الأُفُق |
maceracı olduğu kadar bir dil bilimci de. | Open Subtitles | إنها عالمة لغويات بقدر كونها مُغامرة |
maceracı, kara feneri kim taşırsa canavar odur. | Open Subtitles | أيها الحاجّ , من يحمل الفانوس المظلم فلابد أن يكون هو الوحش |
Benden daha maceracı olan biri, bunu bir fırsat anı olarak görebilirdi. Fakat ben donup kaldım. | TED | شخصٌ ما أكثر مغامرةً منّي ربما يعتبر ذلك كفرصة، لكنّي كنت فعلًا مشلولة. |