| Artık sen de başka birini kurtarmak için bir masumu ölüme mahkum etmek nedir biliyorsun. | Open Subtitles | الآن، وتعلمون أيضا ما تشعر به لإدانة واحد بريء لإنقاذ آخر. |
| Amcamı mahkum etmek için gerekeni aldın mı? | Open Subtitles | هل حصلتِ على ماتحتاجينه لإدانة عمي؟ |
| Ceza Kanunu'na göre "Tek başına itiraf bir şüpheliyi mahkum etmek için yeterli değildir." diyor. | Open Subtitles | الاعترافات وحدها لا تكفي... لإدانة المشتبه. |
| Yokluk içinde bir hayata Mary'yi mahkûm etmek hayal dahi etmediğim bir şey. | Open Subtitles | أن أحكم على ماري بحياة في فقر مدقع هو شيء مستحيل أن أفعله |
| Reyes bütün politikal bahislerini Punisher manyağını mahkum etmek üzerine oynadı. | Open Subtitles | (رايس) خاطرت بكافة طموحتها السياسية لإدانة هذا المعاقب المختل |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 