Kana susayan zarif bir yaylı tüfek ve ekili tarlaları mahveden parıltılı bir saban. | TED | قوس أنيق متعطش للدماء ومحراث ناصع دمر الأراضي المزروعة دون غيرها. |
Hazır buradayken düğünümü mahveden kıza bakalım mı? | Open Subtitles | أيجب أن نبحث عن الفتاة التي دمرت زفافي بما أنني هنا؟ |
Hayatımı mahveden adamı öldürürken izin ver bana. | Open Subtitles | أرجو معذرتك في قتل الرجل الذي أفسد حياتي |
Yapma, eğer senin partini mahveden birileri varsa o da bizim çocuklardı ve bu da benim hatam. | Open Subtitles | إن كان أحد قد خرب الحفلة فهم أصدقائي وأنا المسؤول عن الخطأ |
Bazen beni çabucak öldürmelerini diliyordum, fakat hayatımı mahveden adama karşı duyduğum kin ve nefret duyguları beni ayakta tuttu. | Open Subtitles | بعض الأحيان تمنيت لو أنهم قتلوني ولكن ما كنت أكنّه من ضغينة وحقد للرجل الذي دمّر حياتي جعلتني حي |
Ölmeden önce, intikam için bana bir harita bıraktı ve bu harita beni hayatlarımızı mahveden kişilere yönlendirdi. | Open Subtitles | قبل موته، ترك خريطة طريق للانتقام قادتني إلى الأشخاص الذين دمّروا حياتنا. |
Onlardan kurtulacağımız ve ilişkileri mahveden bebek evresini yaşayacağınızı izleyeceğimiz düşüncesi bizi heyecanlandırıyor. | Open Subtitles | نحن متحمسون فعلاً للتخلص منها ولنراكم تعانون من هذا الكابوس الذي يدمر العلاقات إنها مرحلة تربية الطفل |
Çünkü, insanoğlunun hayatını mahveden her şeye âşık olmuştunuz! | Open Subtitles | لأنكم وقعتم بحب كل الأشياء التي تدمر الرجال بالحياة |
Bunlar hayatımızı mahveden iki cadı değil mi?" | Open Subtitles | جيد هل كانوا هؤلاء العاهرات الذين دمروا حياتنا؟ |
Hayatını neredeyse mahveden birine bile hala sevgi duyabileceğini de öğrettin. | Open Subtitles | تعلمت أيضا انه على الرغم من ان هناك شخص دمر لك حياتك كليا الا انه من الممكن انك لا تزال تشعر بالحب تجاهه |
Çünkü laboratuarımı mahveden pisliği istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | لأنني أخبرتك أنني أريد ذلك المغفل الذي دمر مختري أن يكون ميتاً |
Hayatımı mahveden biriyle yatmaya neden devam edeyim ki? | Open Subtitles | ولماذا استمر في ممارسة الجنس مع شخص دمر حياتي؟ |
Mars'ı mahveden yaratıkları herhangi bir şekilde bu zavallı astronotlar Dünya'ya getirdiler. | Open Subtitles | ...فمهما دمرت هذه الأنواع المريخ فأولئك رواد الفضاء المساكين ُأسقطوا على الأرض |
Bak, eğer çocukluğumu mahveden kadın buysa bunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اسمع, إن كانت هذهِ المرأة هي ذاتها التي دمرت طفولتي, فعليّ أن أعرف ذلك |
Artık, hayatını mahveden.. Adamı yoketmesi uzun sürmeyecekti.. | Open Subtitles | لن يطول الأمر قبل أن يدمّر الرجُل ،الذي أفسد حياته |
Partileri mahveden, insanlarla kavga eden biri değilim. | Open Subtitles | أنا لا أفسد الحفلات، ولا أتعارك مع الناس |
Benimle bir şey yapmak istemedi çünkü, onun son üç yılını mahveden kadının kızıyım ve o da küllerini birleştirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | انه لا يريد أي شي له علاقة بي لأنني ابنة الشخص الذي خرب حياته خلال السنوات الثلاث الماضية |
Kalbimi kıran, ruhumu ezip geçen, hayatımı mahveden ve tüm mutluluk şanslarımı yerle bir eden adama! | Open Subtitles | إليكم نخب الرجل الذي حطّم قلبي و سحق روحي و دمّر حياتي |
Ölmeden önce, intikam için bana bir harita bıraktı ve bu harita beni hayatlarımızı mahveden kişilere yönlendirdi. | Open Subtitles | قبل موته، ترك خريطة طريق للانتقام قادتني إلى الأشخاص الذين دمّروا حياتنا |
Bir dosyayı en kolay mahveden şey, onunla ismini duyurmak isteyen bir ajandır. | Open Subtitles | لا شيء يدمر القضية اسرع من عميل يحاول ان يضع او تضع اسمهم عليها |
Kaiba, buna devam edemeyiz. Burada başka türlü bir güç var. - İkimizi de mahveden bir güç. | Open Subtitles | كيبا لا يمكنا متابعه هذه المباره هناك قوه خارجه تعمل هنا انها تدمر كلانا |
Kendi şirketlerini mahveden ve dünyayı krize sokan insanlar yıkıntıdan servetlerine hiçbir şey olmadan çıktılar. | Open Subtitles | الرجال الذين دمروا شركاتهم و دفعوا بالعالم إلى الكارثة تركوا الحطام ورائهم و معهم كامل ثرواتهم |
Hayatımı mahveden adamı yakaladın, ama henüz her şeyi elimden alanı yakalayamadın. | Open Subtitles | حصلت على الرجل الذي خرّب حياتي لكن ليس الذي أخذ كل ما تركت |
Kızlarının hayatlarını mahveden aşırı korumacı babalar hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | ما هو رأيك بالأب المغالي في الحماية الذي يستمر في إفساد حياة إبنته |
Hayatımı mahveden o ufak bilgisayar zımbırtısı nerede? | Open Subtitles | أين هي قطعة الكمبيوتر الغبية التي تخرب حياتي؟ |
Ve bu işi neredeyse mahveden kişi de ben değildim, değil mi? | Open Subtitles | و لست أنا من كان سيخرب كل هذا الشيء, أليس كذلك؟ |
Ansızın zarar veren ya da mahveden bir şey. | Open Subtitles | إنه التسبب بضرر غادر أو مدمر |
Hayatını mahveden adamın ben olup olmadığımı öğrenmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعرف ما إذا كنت أنا المتسبب في تدمير حياته |