Gitmeden yumurta için makbuz imzala. O artık devlet malı. | Open Subtitles | يجب أن توقع على إيصال بهذه البيضه قبل ذهابك انها ملكيه حكوميه الآن |
Sahte banknotları kanıt olarak alıyoruz. makbuz hazırla. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ هذة الورقة كدليل إعطهم إيصال |
Sokak dilencilerine çok para verdim, ama asla makbuz kesmezler. | Open Subtitles | منحتُ الكثير للمشرّدين، لكنكَ لا تحصل على إيصال. |
Bulduğum en yeni makbuz altı ay öncesine aitti, Eylül ayına. | Open Subtitles | أقرب فاتورة وجدتها بتاريخ سبتمبر قبل 6 أشهر |
Bu Grandpierre'nin Charles'ın eşyaları için verdiği makbuz. | Open Subtitles | "ذلك الإيصال الذى أعطاه لى "جراندبييـر "بشأن متعلقات "تشارلـز |
Kadın senetlerle burayı bana emanet etti, kanıt yok. makbuz yok. | Open Subtitles | وضعت عليّ ائتمانات, لكنها ليست دليلاً, فلا إيصالات. |
makbuz yazıyorum. Sana iskelenin adını, gemi numarasını ve tarihi yazıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، سأكتب لك ايصال مع المرفأ ورقم السفينة والوقت |
10 saniye içinde kapatacağım ve sen deliller için makbuz keseceksin. | Open Subtitles | عندما أغلق عنك بعد عشر ثواني أريدك أن تطبع إيصال استلام للدليل |
Kanıtlar arasında saat 5:13'ü gösteren bir makbuz vardı. | Open Subtitles | والدليل المقدم كان إيصال عند الساعة الـ 3: 13 |
makbuz falan getirebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني الحصول على إيصال أو شيء من هذا؟ |
makbuz yok ama ben kimin olduğunu biliyorum hani şu akrabanız olan hanımın. | Open Subtitles | لا يوجد إيصال .... أنها تخص أحدى أقاربكِ .... |
Mesela, bende... bir makbuz var... | Open Subtitles | على سبيل المثال، عِنْدي ... إيصال هنا... |
Bir makbuz, bir kitap arkası oda servis kayıtları, her şey işe yarar. | Open Subtitles | إيصال , غلاف ورقي... ... سجلاتخدمةِالغرف... أي شيء يفيد. |
Boş bir makbuz bulsa bile, araştırmak için dükkanı arardı. | Open Subtitles | كان إذا وجد فاتورة فارغة... يتصل بالمحل... للاستفسار عن ذلك |
Belki 30 bırakmışlardır. Belki bana 20 verirsen, sana 30 dolarlık makbuz yazarım ve 10 doları cebine atarsın. | Open Subtitles | ربما تعطيني 20 دولاراً و أكتب لكِ فاتورة بـ 30 دولاراً و تحتفظين بـ 10 دولارات |
Bu makbuz ve açılmamış kargo, imzalanmış bir itiraf kadar iyi. | Open Subtitles | هذا الإيصال والطرد كالإعتراف الموقع |
Yaptığın küçük alış verişten hiç makbuz aldın mı? | Open Subtitles | هل لديك أي إيصالات من رحلة التسوق الخاصة بك قليلا؟ |
İmza atıp bir makbuz alsam iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب ان أسجل واحصل علي ايصال |
Gelen yazılar için makbuz gerekir. Giden yazılara makbuz kesilir. | Open Subtitles | المقالات الواردة تحصل على قسيمة المقالات الصادرة توفر قسيمة |
- makbuz. Müsabakaya yatırdığım bahis miktarının. | Open Subtitles | انه الايصال, الخاص بالرهان الذي وضعته على النزال |
Burada bir kaç tane resmi makbuz buldum. | Open Subtitles | يبدو بأن لدينا بعض الإيصالات الحقيقية هنا |
Nakliye aracı kiralarsanız makbuz alın. | Open Subtitles | إن استأجرت شاحنة نقل، اطلبي إيصالاً. |
En yakın akrabası olarak bir kopyasını ve içindekiler için de bir makbuz alma hakkınız var. | Open Subtitles | بما أنك احد الاقرباء يحق لك الحصول على نسخة وإيصال للمحتويات |
makbuz olmadan gümüş aldığını duyduk ahbap. | Open Subtitles | لقد سمعنا بأنك تبيع الفضة بلا وصل أستلام يا رجل |
makbuz bile kesemiyorlar, hiç garanti veremezler. | Open Subtitles | إنهم لا يستطيعون عمل حتى ايصالات يا لها من كفالة قليلة |