Ayrıca başarısız olmanın maliyetinin daha da yüksek olduğunu unutmamalıyız. | TED | يجب أن نتذكر أن تكلفة الفشل هي أسوأ من ذلك. |
Ya size bazı tahminlere göre, ABD'de işle ilgili stresin maliyetinin yılda 300 milyar dolara yakın olduğunu söyleseydim? | TED | ماذا لو أخبرتك أنه حسب بعض الإحصاءات، تصل تكلفة التوتر بالعمل بالولايات المتحدة تقريباً إلى 300 مليار دولار سنوياً؟ |
Bir yerden bir yere bilgi aktarım maliyetinin sıfıra yakın olduğunda neler olabileceğini bir düşünün. | TED | تخيل ماذا يحدث عندما تكلفة الحصول على المعلومات من أي مكان لأي مكان تشارف إلى الصفر. |
Size fırsat maliyetinin ne demek olduğunu söyleyebiliyor olmamın sebebi, bir gün kol tukta Süper Mario Kart oynarken içeri arkadaşım Emmet girdi ve "Ne zamandır Süper Mario oynuyorsun?" | TED | السبب الذي استطيع إخبارك ماذا تكلف الفرصة؛ هو أنه في أحد الأيام عندما كنت ألعب سوبر ماريو كارت في مقعدي، صديقي ايميت دخل وقال لي: "منذ متى وانت تلعب سوبر ماريو كارت؟" |
Bu işaretlerin ilgi çekici tarafı geleneksel hız kameralarının 10 da biri kadarlık bir işletme maliyetinin olması. Ama iki kat daha fazla kazayı engelliyorlar. | TED | والجدير بالذكر أن هذه الإشارات تكلف فقط 10% من التكلفة المستمرة للكميرات مراقبة السرعة ولكنها تقلل أكثر من ضعف الحوادث من تلك الكميرات |
Yapılan incelemede, gezinin maliyetinin 30.000 dolar üzerinde olduğu anlaşıldı. | Open Subtitles | مدققوا الحسابات قدروا كلفة الرحلة، بثلاثين ألف دولار |
Eski tarife dönmenin maliyetinin farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تعلم كلفة العودة إلى الوصفات السابقة؟ |
Yeni kapılar ve kaçan fırsatların maliyetinin olmadığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن تركيب باب جديد وفقدان الزبائن لا يكلف نقودًا؟ |
Çin onların maliyetinin düşmesine hızla gelişmelerini sağladı. | TED | تقود الصين النمو المتفجر و التكلفة المنخفضة لمصادر الطاقة المتجددة. |
Kurumu çalıştırmanın maliyetinin olması, bu insanların işlerini, kurumsal bir yapıya kolayca geçiremeyeceğiniz anlamına geliyor. | TED | تكلفة تشغيل المؤسسة تعني أنك لا يمكن أن تأخذ العمل لأؤلئك الناس بسهولة في هيكل المؤسسية. |
Eğer kendimiz kadar gelecek nesilleri hesaba katsaydık, philanthropik maliyetinin diğer her ahlaki zorunluluğu sadece önemsiz hale gelirdi. | TED | لو فكرنا في الأجيال القادمة قدر ما نفكر في جيلنا الحالي، كلُّ واجبٍ أخلاقي ذو تكلفة إنسانية يصبح غير ذو صلة بالموضوع |
Şimdi, buradaki sorun şu ki paternlendirme davranışı, birinci grup hata yapma maliyetinin, ikinci grup hata yapma maliyetinden çok daha az olduğu durumlarda ortaya çıkar. | TED | و المشكلة الان هي ان التنميط سيحدث كلما كان تكلفة ارتكاب خطأ من النوع الاول اقل من تكلفة ارتكاب خطأ من النوع الثاني |
Kaynaklar proje maliyetinin 1/3 trilyon dolara çıkacağını söylerken bu belki de tüm insanlık tarihinin en pahalı projesi olacak. | Open Subtitles | تقول المصادر ان تكلفة المشروع تتصاعد لتصل لأكثر من ثلث تريليون دولار بهذا يصبح المشروع الأعلى تكلفة |
Çünkü o standı kurmanın maliyetinin bu olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | لإن هذا ما يعتقدان أنه تكلفة إدارة كشك لبيع العصير |
Yani sorunu çözmek için milyonlarca dolar harcamak yerine geri çağırılma maliyetinin olası can kaybına ağır bastığına karar verdiler. | Open Subtitles | لذا بدلاً من إنفاق ملايين الدولارات لإصلاح المشكلة، قرروا أن تكلفة السحب من السوق أهم من التكلفة المحتملة للحياة البشرية |
demiştim. (Kahkaha) Ama fırsat maliyetinin ne olduğunu öğrendim. | TED | (ضحك) ولكني تعلمت ماذا تكلف الفرصة. |
Bir tatil köyü inşa etme maliyetinin yüzde birine... | Open Subtitles | بـ 0.01 من كلفة بناء منتجع خاص... |
Bizim burada Koloni Yıkımı Düzensizliği ile ilgili endişelerimizden biri de ölü olan kolonilerin yenilenmesinin maliyetinin yüksek olmasıdır. | TED | واحدة من همومنا الحقيقية مع انهيار المستعمرة الفوضوي هو حقيقة أن يكلف الكثير من المال لتعويض تلك المستعمرات الميتة بالتدريج. |
Ama bu makineyle bunu 20 dakikada maliyetinin çok altında yapabiliyoruz. | TED | ولكن بتلك الآلة، كنا قادرين على تنفيذ ذلك في 20 دقيقة، بجزء بسيط من التكلفة. |