Söyledim ya Graham, Dr. Legiere ameliyat malzemelerinin olduğu tablayı düşürdü. | Open Subtitles | لقد اخبرتك, جراهام: يطوف الطبيب ليجيري حول طاولة معدات جراحية |
Kayıp laboratuar malzemelerinin envanter listesi şöyledir: | Open Subtitles | قائمة المفقودات من معدات المعمل هي كالتالي: |
Çiftlik malzemelerinin bir kısmını satabiliriz. Alıcı çıkarsa. | Open Subtitles | قد نبيع بعض معدات المزرعة، إن حالفنا الحظ. |
Okulunuzun laboratuar malzemelerinin çalınmasına da çok ilgi gösteriyoruz. | Open Subtitles | وسرقة ادوات معمل مدرستكم استرعت انتباهنا بشدة. |
Tiyatroma. Diğer prestij malzemelerinin yanına. | Open Subtitles | الى مسرحي إنها تنتمي لباقي ادوات السحر |
Evet alın yoksa babam bu seneki lakros malzemelerinin parasını ödemez. | Open Subtitles | اجل,اشتريهم او ابي لن يدفع لمعدات اللاكروس هذا العام |
Bay Whitten, okçuluk malzemelerinin hepsinde olmasa bile bazılarında parmak izinizi bulmayı bekliyordum. | Open Subtitles | سيد "ويتين" لقد توقعت أن أعثر على بصماتك على بعض ليس كل معدات الرماية |
Bu küçük arkadaş oradaki bahçe malzemelerinin arasında duruyordu. | Open Subtitles | كان هذا الصديق وسط معدات البستنة هناك |
Avcılık ve balıkçılık malzemelerinin çoğunu da sattım. | Open Subtitles | وقد بعت أغلب معدات الصيد الجيدة. |
D Bölüğünün malzemelerinin yarısını çaldılar, | Open Subtitles | سرقوا نصف معدات السرب دي |
Dr. Vaughn'ın laboratuvar malzemelerinin salıverilme izni vermene ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريدك أن تأتي بــ (أمر للافراج عن معدات معمل دكتور (فوجن. |
Peki. Hırsızlık malzemelerinin olduğu aynı çantada, cam kırıkları da bulduk. | Open Subtitles | حسنا في نفس حقيبه ادوات السرقه |
Balıkçılık malzemelerinin olduğu kutular vardı. | Open Subtitles | صناديق لمعدات الصيد وكانت تلك النهاية |