Pekâlâ, millet, manzaranın zevkini çıkarmak için bir ayınız var. | Open Subtitles | حسنا , أيها القوم لديكم شهر بأكمله حتى تستمعوا بالمنظر |
Aynı zamanda, binanın üzerinde ziyaret etmeye açık, manzaranın izlenebildiği bu teras bahçesini yaratabiliyoruz. | TED | وبعد ذلك يمكننا، في نفس الوقت، إنشاء هذه الحديقة على السطح فوق المبنى حيث يمكنك زيارتها والاستمتاع بالمنظر. |
Uçan bir uçaktan atlamak doğal bir hareket sayılmaz... o yüzden bu işi doğru yapıp manzaranın tadını çıkaralım. | Open Subtitles | لذا دعنا نقوم به بصوره صحيحه ونستمتع بالمنظر , هيا |
Senin için her şeyden evvel güzel manzaranın geliyor olmasına bitiyorum. | Open Subtitles | أحب أن يكون المنظر الرائع هو الشخص المثالي في هذهـ الحالة |
Manhattan'da herhangi bir pencereden çekilen fotoğrafla manzaranın 400 yıl önce neye benzediğini görebiliyoruz. | TED | ويمكننا بشكل مبسط أخذ صورة لأي إطار في منهاتن وننظر كيف كان المنظر قبل ٤٠٠ سنه مضت. |
Oh, lütfen sessiz ol ve manzaranın tadını çıkar. Ben yüksek yerleri seviyorum hepsi bu. | Open Subtitles | .أوه، إبقى هادئاً, وتمتع بالمنظر .كل ما في الأمر أنني أحب الأماكن العالية |
Oh, lütfen sessiz ol ve manzaranın tadını çıkar. Ben yüksek yerleri seviyorum hepsi bu. | Open Subtitles | .أوه، إبقى هادئاً, وتمتع بالمنظر .كل ما في الأمر أنني أحب الأماكن العالية |
Birini mi arıyorsun, yoksa manzaranın tadını mı çıkarıyorsun? | Open Subtitles | أتبحثين عن شخص ما، أم تتمتعين بالمنظر فقط؟ |
Siz burada kalıp manzaranın keyfini çıkarın. | Open Subtitles | انتظروا هنا عند البحيرة وتمتعوا بالمنظر الخلاب |
Hepsi bu Leslie. İçki içip, manzaranın tadını çıkarıp buraya aitmişiz gibi davranacağız. | Open Subtitles | احتسي شرابك و استمتعي بالمنظر تظاهري باننا ننتمي لهذا المكان |
Gerçi bu, Disk'in son turisti olabileceği anlamına gelse bile, 0, manzaranın keyfini çıkarmaktadır. | Open Subtitles | ومع أن هذا يعني بأنه ربما سيكون سائح القرص الأخير فهو يستمتع بالمنظر |
- O kadarda kötü değil. - Hâlâ manzaranın tadını çıkartabilirsin. | Open Subtitles | هذا ليس سيئاً جدا لا يزال بإمكانك الإستمتاع بالمنظر |
Hayır, sadece manzaranın tadını çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | كلا, اردت فقط الحصول على المقعد و الاستمتاع بالمنظر |
Ama şimdilik, manzaranın tadını çıkarabilir miyiz? | Open Subtitles | لكن، أيمكننا الآن الاستمتاع بالمنظر و حسب؟ |
Şimdi, sadece sundurmada manzaranın tadını çıkarın. | Open Subtitles | لمَ لا تتمتع قليلاً بالمنظر أمام الردهة قليلاً؟ |
Dünyadaki en güzel manzaranın önünde sinyorina. | Open Subtitles | مع المنظر الأكثر جمالا فى العالم كله, يا سيدتى. |
Dr. Alembert'le Eyfel Kulesi'nde yemek yerken... bu manzaranın tadını çıkartırsınız. | Open Subtitles | "سيبدو المنظر رائعا من برج "إيفل "حيث ستكون برفقة الدكتور "ألبرت |
- Bu romantik manzaranın tadını çıkar. | Open Subtitles | حسنا , ماذا عن استمتاعنا بهذا المنظر الرومانسى |
Ben de Özgürlük Heykeli'ndeki manzaranın güzel olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنتُ أظنّ بأنّ المنظر من على تمثال الحريّة رائع |
Yapabildiğim kadar dudak okurum. ve okuyamazsam, manzaranın tadını çıkarırım. | Open Subtitles | اقرأ الشفاه, واذا لم استطع, استمتع بالمشهد |
Bu binanın çevredeki manzaranın bir parçası olmasını ve ufukla birleşmesini istedik. | TED | لذا قررنا أن نجعل هذا المبنى ضمن المناظر الطبيعية المحيطة ودمجه بالأفق. |
Dikkat veremiyorum. Çok fazla dikkat dağıtan şey var manzaranın keyfini çıkartıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التركيز، فأمورٌ كثيرة تجري و كنتُ أستمتع بالمناظر |
Ben de ona o berbat manzaranın altına inşaa ettiği... konut projesinde yardım ettim. | Open Subtitles | ساعدتُه يَبْني ذلك المشروعِ السكنيِ هو كَانَ يَرْفعُ تحت ذلك إشارةِ إلهِ السيئةِ : |
Bir vatandaş gazeteciliği platformuna giriş yaptım iReport isminde, ve Bangalore'da manzaranın nasıl olduğuna dair bir video kaydettim. | TED | سجلت في صحيفة تعنى بالمواطن تسمى آي ريبورت، وقمت بتصوير مقطع فيديو عن كيف بدا ذلك المشهد في بانغالور. |