Fransa'nın dünyaca ünlü markası! Sadece 2000 Yen! | Open Subtitles | انه صنف مشهور و عالمي من فرنسا فقط بـ 2000 ين |
Bu yaygın bir bant markası ve Kaliforniya'da çeyrek milyon kızıl kadın var. | Open Subtitles | اهدأ , إنه صنف شائع من هذا الشريط و هناك حوالي ربع مليون امرأة صهباء في كاليفورنيا |
Ama küçük tiyatro çalışmalarının ve büyük pazarlama tekniklerinin bana öğrettiği bir şey varsa o da şudur, herkesin bir markası var. | Open Subtitles | لكن إذا كان هناك أيّ شئ قد قام التخصص في التسويق مع دراسات المسرح علمتني هو أن كلّ شخص لديه علامة تجارية |
Önde gelen bir Amerikan markası dış piyasaya sunduğu mal çeşitleriyle satışlarını ikiye katlamış. | Open Subtitles | علامة تجارية أمريكية رائدة تضاعف مبيعاتها مقالات التسويق خارج خطها المنتظم |
Hafifçe sararmıştı ve markası çok eskiydi. | Open Subtitles | العلامة التجارية المتقادمة، اصفرار طفيف. |
Aynı zamanda ithal bir mürekkep markası bulduk. Piyasada elde edilmesi zor türden. | Open Subtitles | وجدنا أيضًا صنف مستورد من الحبر يصعب الحصول عليه من السوق. |
-Sigara markası bile aynıymış. | Open Subtitles | والحالة أراد تدخين نفس صنف السجائر |
Aynı zamanda minibüsün markası, modeli ve plakası da gönderildi. | Open Subtitles | زيادة على صنف ورقم لوحة الشاحنة |
Hey, Lou markası gibi. | Open Subtitles | يا ، أنت تحبّي صنف لوو |
Çin'de üretilen organik bir çay markası için onun desteğini kazanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا احاول ان احصل على دعمه في انشاء علامة تجارية موثوقة لتصدير الشاي العضوي |
Onun kendi kadife efoşman altı markası olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أتعرفون أن لديها علامة تجارية من البناطيل المخملية الرياضية؟ |
İkinci bir şarap markası oluşturup, buna çeşitlendirme diyeceğiz. | Open Subtitles | حسناً . سنقوم بصنع علامة تجارية لنوع آخر من النبيذ و سنسمي الأمر أنه ناتج عن التنويع - سميه "أحشاء متعفنة" إن أحببتِ - |
Bir polis markası gibi. | Open Subtitles | مثل علامة تجارية خاصة بالشرطة |
Kurbanın giydiği giysilerin markası da buydu. | Open Subtitles | وهي نفس العلامة التجارية من الملابس التي كانت ترتديهم الضحية |
- Votka markası değilse hayır. | Open Subtitles | ليس إلا اذا كان العلامة التجارية من الفودكا. |
Şimdi, Tişörtlerin iki tanesinin markası; | Open Subtitles | الآن، اسم العلامة التجارية على اثنين من القمصان تصفح الصلبة، |
Arabanızın markası nedir? | Open Subtitles | ما هي ماركة سيّارتك؟ |
Akşam yemeğinin saati, seçtikleri konyağın markası hepsi iyi tavırlarından. | Open Subtitles | وقت ما أنها تخدم العشاء، والعلامة التجارية من الكونياك أنهم يفضلون. انها، انها حسن الخلق. |
Sanjay, arabanın markası ne? | Open Subtitles | أي نوع من السيارات لديك؟ |
Jim Beam'lerle(içki markası) fondip? | Open Subtitles | نشرب الجام بيم ؟ # ملاحظة : الجام بيم نوع من الخمور # |
Sanırım bu, Alman markası olan ve sıradan görünebilecek o daktiloydu. | Open Subtitles | أعتقد أن الفكرة بدأت ربما من الآلة الكاتبة ذات الماركة الألمانية والتي بدت مُقحمة على المشهد |