| Ben Jason Marquette adında birisini aradığımı söylüyorum, siz de susuyorsunuz? | Open Subtitles | أَقُولُ انى أَبْحثُ عن جيسون ماركيت, الا تفهمون هذا؟ |
| Sharon Marquette Washington'ın yüksek değerli fahişelerinin tek durağı. | Open Subtitles | شارون ماركيت الممولة الأولى للبغايا ذوات الثمن المرتفع في واشنطون |
| Tanınmak ve adını gazeteye çıkarmak için Sharon Marquette'in peşindesin bir de başsavcıya karşı gelecek sefer ofiste demokrat olarak bulunmak için şansını denemekten. | Open Subtitles | أنت تسعى وراء شارون ماركيت من أجل الشهرة وليظهر اسمك في الصحف ولتزداد فرصك في الترقيه إلى مدعٍ عام |
| Sharon Marquette'in peşindeyim çünkü o bir suçlu. | Open Subtitles | عندما يتعين شخص من الحزب الديموقراطي في منصب الرئيس أنا أسعى وراء شارون ماركيت لأنها مجرمة |
| Bu Sharon Marquette'in müşteri listesi için bir mahkeme çağrısı. | Open Subtitles | إنها استدعاء من المحكمة لتسليم قائمة عملاء شارون ماركيت |
| Bu Sharon Marquette'in yüzlerce yasal eskort müşterisine çamur atma girişimi. | Open Subtitles | إنه محاولة لتلطيخ سمعة مئات العملاء القانونيين الذين خدمتهم شارون ماركيت بالوحل |
| İyi haber. Marquette'i yakaladık. | Open Subtitles | اخبار جيدة.لقد قبضنا على ماركيت |
| Kızların hepsi bana ilk gecenden parasız dönmenin Sharon Marquette'in nezdinde bir bahanesi olmadığını söylemişti, aksi halde bitmiştin ve o en iyisiydi. | Open Subtitles | كل الفتيات قالوا لي أن شارون ماركيت لا تقبل الأعذار يجب أن تعودي بعد ليلتكِ الأولى ومعكِ المبلغ وإلا فأمركِ انتهى وأن شارون كانت الأفضل |
| Hey, dün gece Justin Marquette'in girişini yapan resepsiyonisti buldum. | Open Subtitles | مرحباً، لقد وجدتُ المُوظفة التي سجّلت دخول (جستين ماركيت) للفندق. |
| ...Indiana Marquette Park'taki bir köprü altında bulundu. | Open Subtitles | تحت جسر في "ماركيت بارك" بولاية "إنديانا" |
| Milwaukee Bucks. Marquette University, doğru mu? | Open Subtitles | "من فريق "مالكي بكس من جامعة "ماركيت", صحيح؟ |
| - Bayan Marquette'ye göre siz birkaç ay boyunca onunla beraber olmuşsunuz. | Open Subtitles | "تقول ، السيّدة "ماركيت أنكما سويا منذ عام |
| Marquette'i yakaladık. | Open Subtitles | قبضوا على ماركيت |
| Marquette'i bırakmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان يجب ان نطلق سراح ماركيت |
| Marquette'i bırakmak zorunda kalmışlar. | Open Subtitles | كان يجب عليهم أنْ يطلقوا سراح ماركيت . |
| Müşterim Sharon Marquette'in hizmetleri. | Open Subtitles | خدمات موكلتي شارون ماركيت |
| Bay Marquette akşam 8 gibi geldi. Rezervasyonu yoktu, ki bu çokta alışılmadık bir durum değildir. | Open Subtitles | جاء السيّد (ماركيت) في حوالي الساعة الثامنة، بدون حجزٍ مُسبق، وهُو أمر عاديّ. |
| Net olarak söyleyebilirim ki, bu Justin Marquette adına kayıtlı tek cep telefonu. | Open Subtitles | بقدر ما أعرف، هذا هُو الهاتف الوحيد المُسجّل لـ(جستين ماركيت). |
| "Justin Marquette Rooster tiyatrosunun bir üyesidir." | Open Subtitles | "جستين ماركيت) هُو عضو) بشركة مسرح (روستر)،" |
| New York Polisi. Ben dedektif Beckett. Justin Marquette ile ilgili geldik. | Open Subtitles | شُرطة (نيويورك)، أنا المُحققة (بيكيت)، ونحن هُنا بشأن (جستين ماركيت). |