Martıların gelişmiş olmaları yanıltıcıdır. | Open Subtitles | النوارس أيضاً سيزدهر. لكنّه كان طائر خائن. |
Martıların pır pır edişi ve bir birleriyle kendi dillerinde... | Open Subtitles | أزيز النوارس و هي تخاطب بعضها، بلغة الطير خاصّتها. |
Martıların işini de kolaylaştırıyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يدفعون الرّنكة في نطاق النوارس |
Size önerim okul önderliğinde yardım kuruluşu kurulması... ve Martıların eski sağlıklarına böylece kavuşturulması. | Open Subtitles | أنا أتقدم بطلب ترعاه المدرسه لزيادة التبرعات ـ ـ بحيث تكون كل العوائد لصندوق رعاية طيور النورس |
Sanki Martıların peynirli sandviç için kavga etmesi gibi. | Open Subtitles | إنها مثل طيور النورس عندما تتصارع على ساندويتش جبن |
Manzaraya bak. Suyun, Martıların sesini dinle. | Open Subtitles | شاهدي المنظر، اسمعي صوت المياه وطيور النورس |
Gölü çok seviyor Martıların sevdiği gibi. | Open Subtitles | وقد أحبت البحيرة، كما تحبها النوارس. |
Martıların özgürce uçtuğu sahilin ötesine. | Open Subtitles | # وراء الشاطىء حيث تطير النوارس بحرية # |
Victoria, öncelikle limandaki Martıların güneşin tadını çıkardığı görüntümüzle başlamak istiyorum. | Open Subtitles | حسنا يا فيكتوريا, لنبدأ بشئ من هذه الاشياء مع لقطات من الميناء .وبعضاً من طيور النورس يستمتعون بأشعة الشمس |
Bunlar köpeklerinki. Bunlar da Martıların izi. | Open Subtitles | هذه مِن الكلاب، وهذه من طيور النورس. |
Martıların uçuşunu izliyorum. | Open Subtitles | أشاهد طيور النورس تحلق |
O yüzden, her zaman yalnızmış, karabatakların, Martıların ve vahşi tavşanların arasında. | Open Subtitles | لذا , فقد كانت دائما وحيدة بصحبة طيور الغاق ...وطيور النورس |