Hayır. Ama bir keresinde bir manavı bir marul uğruna ağlatmıştı. | Open Subtitles | لا، لكنها ذات مرة جعلت بائع خضار يبكي بسبب رأس خس |
Su konusunda çok dikkatli olsam da bir parça marul yemiştim. | Open Subtitles | كنت حذرًا بشدة بشأن الماء، ثم أكلت قطعة خس |
marul, salatalık, jambon, ampul ve çöp poşeti. | Open Subtitles | خيار ، خس ، لحم ، أكياس قمامة و مصابيح كهربائية |
Ama sizi doğruca marul'a götürebilirim isterseniz. | Open Subtitles | لكني أستطيع أخذك مباشرة إلى مارول إذا كنت تريدين |
Büyük marul, büyük havuçlar. Voleybol topları kadar büyük domatesler. | Open Subtitles | خسّ كبير، جزر كبير، طماطم تشبه كرة الطائرة. |
Şu marul işinde çok sıkı çalışıyorsun, değil mi Cal? | Open Subtitles | أنت تعمل حقاً في عمل الخسّ هذا، أليس كذلك، يا كال؟ |
İhtiyacımız olan biraz temiz hava. Hem bir tane marul da alırım. | Open Subtitles | القليل من الهواء المنعش هو كل ما نحتاجه، و سأجلب بعض الخس |
Ya da ben bunları söylerken saçında marul olması. | Open Subtitles | أو ربما أن الحقيقة بينما أنا واقفاً أقول كل هذا هناك قطعة خس عالقة في شعركِ |
marul yaprağıyla öyle bir dans ederim ki sen de 90 derece kalırsın. | Open Subtitles | أنا بإستطاعتي أن أرقص مع ورقة خس .فيما أنت باقياً هكذا كالبليد |
- Kepek ekmeği içinde hindi, ızgara et, gravyer peyniri ve marul. | Open Subtitles | ديك رومي و لحم مشوي مع جبنة سويسرية و خس على كل الخبزة |
Gevrek kabuk, sığır kıyması, marul, yumuşak sos, | Open Subtitles | الخبز المقرمش واللحم المفروم وقطعة خس مليء بالصلصة ,وبالطبع |
Domates ve marul. Ve domatesi 7 parçaya ayırıp nakliyatı yapmamı istedin. | Open Subtitles | طماطم و خس ، و أن أقسم الطماطم على 7 صناديق و أوزعها |
O kadar marul içinde en çok bu etli olanı seviyor. | Open Subtitles | انها تفضل خس الزبدة على كل انواع الخس الاخرى |
marul, domates, marul et, et, et, et, et peynir, marul. | Open Subtitles | خس ، طماطم ، خس لحم ، لحم لحم ، لحم جبنة ، خس |
Nöbetçi, marul'un ataları tarafından yüzlerce yıl önce yapılmış. | Open Subtitles | لقد بُني الحارس منذ قرون بناه أسلاف مارول |
marul, buraya iki yıl önce Dünya'dan gelmiş olan bir ekibi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | مارول, هل تتذكر الفريق الذى جاء من الأرض إلى هنا منذ سنتين؟ |
O bir örümcek ağına takılan marul yaprağı. | Open Subtitles | تلك كانت ورقة خسّ وقعت على شبكة عنكبوت |
Senin için. marul işinden kaybettiğin para. | Open Subtitles | وهو لك هذا هو كل المال الذي خسرته من مشروع الخسّ |
Ona bak, dünyayı geziyor, bense mutfağında marul doğramakla vakit geçiriyorum. | Open Subtitles | وهى تسافر حول العالم وأنا عالق هنا فى مطبخك أغزل الخس |
Peki marul haşlamasının nasıl yapıldığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف طريقة تحضير الكرنب فى ماء نظيف |
Sanırım en sevdiği yağlı marul, sonunda onu boğdu. | Open Subtitles | أعتقد حُبُّهُ الزبدة بالخس لصق به أخيراً |
Çizburger istiyorum, orta boy, çedar peynirli, ketçap, mayonez, marul ve domates. | Open Subtitles | أريد شطيرة برجر مع الجبنة وكاتشاب ومايونيز وخس وطماطم |
Bol bol marul ve ekmek yerdim, çünkü fazlasını alamıyordum. | TED | أكلت الكثير من الخبز والخس لأنني لا أملك شيئًا آخر. |
Taaki bu bazı bitkileri yakıp şekillendirmeyi akıI edene dek... köşedeki Debussy denen adamdan aldın... onu göstermeden akıI edemedik... ilk marul dallarıydı. | Open Subtitles | إلى أن خطرت لك فكرة أن تحرقي بعض العيدان التي إشتريتها من شخص ما و نظرنا لها و أخذنا نلوح بها إلى أن أدركنا أنها |