Bizim gelişmiş biyolojik toksine maruz kalmış bir kişimiz var. | Open Subtitles | لدينا شخص لقد تعرض لسم بايولجي وعلى الأرجح أنه سلاح |
Yani bu çocuk, muhtemelen kötü muameleye maruz kalmış, yolu boyunca karşılaştığı hemen her yetişkin tarafından terk edilmiş, gözardı edilmiş, ihanete uğramıştır. | TED | وهذا الطفل .. قد تعرض على الاغلب الى الاساءة والهجر والاهمال والخيانة من قبل كل بالغ صادفه في حياته |
Teşhis edilmeyen bir enfeksiyona ya da bilinmeyen biyolojik bir faktöre maruz kalmış iki ya da üç kurban için karantina ekipmanı istiyoruz. | Open Subtitles | طلب إعداد الحجر الصحى لإثنين ، ربما ثلاثة ضحايا بعدوى غير مشخصة أو تعرض لموجهات حيوية مجهولة |
Orada tehlikeli seviyede radyasyona maruz kalmış olabilecek tam 75 çocuk var! | Open Subtitles | هناك 75 طفل بالخارج هناك الذين ربما تعرضوا لمستويات خطيرة من الإشعاع |
Yüksek ısıya maruz kalmış ama alevlere değil tabii. | Open Subtitles | لقد تعرّضت لحرارة عالية، لكن ليس لهباً، لذا |
Abrahama ayaklanması sırasında ciddi halüsinojenik kirliliğe maruz kalmış. | Open Subtitles | عانت من التلوث الهلوسي الحاد. خلال انتفاضة إبراهاما. |
Şu anda ailesi bir takım doğaüstü olaylara maruz kalmış Carolyn Perron ile birlikteyim. | Open Subtitles | و عائلتها التي تعرضت إلى حوادث خارقة. |
Pekâlâ, ihtimallerden biri, hepimiz ölümcül dozda radyasyona maruz kalmış olabiliriz ve Bay B de bu yüzden ölmüş olabilir. | Open Subtitles | أحد هذه الاحتمالات أننا نتعرض لقدر قاتل من الإشعاعات وربما هذا ما قتل السيد بي |
Çok amaçlı odadaki gözetim videosu bir çeşit ... parazite maruz kalmış, tam kaçış anında. | Open Subtitles | لا، فيديو المراقبة في الغرفة تعرض لنوع من التشويش عند وقت الهروب |
Vernon gerçekte olmayan şeyler görmesine neden olabilecek bir kimyasala maruz kalmış olabilir. | Open Subtitles | فيرنون ربما تعرض لكيماويات هذا قد يسبب له هلاوس |
Ben de maruz kalmış olabileceği kurşun dahil her şey için saç ve kan testi yaptım. Hepsi negatif çıktı. | Open Subtitles | و كشفت عن الرصاص بالدم و الشعر و أي شئ آخر قد يكون تعرض له، كلها سلبية |
Üçüncü derece yanık yüzünden ölmüş. En azından 900 derecelik bir alev topuna maruz kalmış. | Open Subtitles | لقد تعرض لصدمة تصل إلي 900 درجة من الموجات الصادمة |
Her gün kahvaltıda uranyum mermileri yese bile son iki günde verdiğimizden fazlasına maruz kalmış olamaz. | Open Subtitles | حتي لو أكل رصاصات يورانيوم منهوكة هذا الصباح، لازال هذا تعرض أقل مما عرضناه له خلال يومين ماضيين |
Patlamalardan kurtulmasına rağmen, Ajan Scott sentetik bir kimyasal maddeye maruz kalmış. | Open Subtitles | خاصة وأنه تعرض للانفجار مباشرة وقد تعرض لمواد كيميائية |
Yaygın olarak görülmeyen çok zehirli bir maddeye maruz kalmış olabileceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | تلك التي تشير إلى أنه تعرض لمواد سامة للغاية التي عادتا لا يمكن رؤيتها |
Biyosilah tüplerinden birini geri almaya çalışırken tüp parçalanmış. İçindekine maruz kalmış. | Open Subtitles | لقد كان يحاول استرجاع عبوات السلاح البيولوجي و أحدها اخترقت، لقد تعرض للغاز |
O bir tamirci. Antifriz'e maruz kalmış olabilir. Bu da glikol zehirlenmesi geçiriyor demektir. | Open Subtitles | إنه ميكانيكي، من الممكن أنه تعرض لحادث مما أدى إلى تسممه |
Vereme maruz kalmış olabilir misiniz? | Open Subtitles | ل يجب أن تمر. هل يمكن أن يكونوا قد تعرضوا لمرض السل؟ |
Galiba güçlü bir manyetik alana maruz kalmış. Elektromanyetik şok dalgası olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنها تعرّضت إلى حقل مغناطيسي قويّ |
Ölmeden önce birden fazla darbeye maruz kalmış. | Open Subtitles | عانت من ضربات قبل موتها |
Şu anda ailesi bir takım doğaüstü olaylara maruz kalmış Carolyn Perron ile birlikteyim. | Open Subtitles | أنا أجلس هُنا مع (كارولين بارون) برفقة عائلتها التي تعرضت إلى حوادث خارقة. |
Pekâlâ, ihtimallerden biri, hepimiz ölümcül dozda radyasyona maruz kalmış olabiliriz ve Bay B de bu yüzden ölmüş olabilir. | Open Subtitles | أحد هذه الاحتمالات أننا نتعرض لقدر قاتل من الإشعاعات وربما هذا ما قتل السيد بي |
Daha önceden bu büyüye maruz kalmış biri varsa onu kullanarak büyüyü geri çeviriyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنّه عندما يُمسّ أحدهم بالتعويذة يمكن الاستفادة منه لإلغائها |
Virüse Afganistan'da maruz kalmış olabilir mi? | Open Subtitles | حسناً ،، هل يحتمل أنهُ قد تعرضَ لهُ في "أفغانستان"؟ |