ويكيبيديا

    "maruz kalmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعرض
        
    • تعرضوا
        
    • تعرّضت
        
    • عانت من
        
    • تعرضت إلى
        
    • نتعرض لقدر
        
    • يُمسّ
        
    • قد تعرضَ
        
    Bizim gelişmiş biyolojik toksine maruz kalmış bir kişimiz var. Open Subtitles لدينا شخص لقد تعرض لسم بايولجي وعلى الأرجح أنه سلاح
    Yani bu çocuk, muhtemelen kötü muameleye maruz kalmış, yolu boyunca karşılaştığı hemen her yetişkin tarafından terk edilmiş, gözardı edilmiş, ihanete uğramıştır. TED وهذا الطفل .. قد تعرض على الاغلب الى الاساءة والهجر والاهمال والخيانة من قبل كل بالغ صادفه في حياته
    Teşhis edilmeyen bir enfeksiyona ya da bilinmeyen biyolojik bir faktöre maruz kalmış iki ya da üç kurban için karantina ekipmanı istiyoruz. Open Subtitles طلب إعداد الحجر الصحى لإثنين ، ربما ثلاثة ضحايا بعدوى غير مشخصة أو تعرض لموجهات حيوية مجهولة
    Orada tehlikeli seviyede radyasyona maruz kalmış olabilecek tam 75 çocuk var! Open Subtitles هناك 75 طفل بالخارج هناك الذين ربما تعرضوا لمستويات خطيرة من الإشعاع
    Yüksek ısıya maruz kalmış ama alevlere değil tabii. Open Subtitles لقد تعرّضت لحرارة عالية، لكن ليس لهباً، لذا
    Abrahama ayaklanması sırasında ciddi halüsinojenik kirliliğe maruz kalmış. Open Subtitles عانت من التلوث الهلوسي الحاد. خلال انتفاضة إبراهاما.
    Şu anda ailesi bir takım doğaüstü olaylara maruz kalmış Carolyn Perron ile birlikteyim. Open Subtitles و عائلتها التي تعرضت إلى حوادث خارقة.
    Pekâlâ, ihtimallerden biri, hepimiz ölümcül dozda radyasyona maruz kalmış olabiliriz ve Bay B de bu yüzden ölmüş olabilir. Open Subtitles أحد هذه الاحتمالات أننا نتعرض لقدر قاتل من الإشعاعات وربما هذا ما قتل السيد بي
    Çok amaçlı odadaki gözetim videosu bir çeşit ... parazite maruz kalmış, tam kaçış anında. Open Subtitles لا، فيديو المراقبة في الغرفة تعرض لنوع من التشويش عند وقت الهروب
    Vernon gerçekte olmayan şeyler görmesine neden olabilecek bir kimyasala maruz kalmış olabilir. Open Subtitles فيرنون ربما تعرض لكيماويات هذا قد يسبب له هلاوس
    Ben de maruz kalmış olabileceği kurşun dahil her şey için saç ve kan testi yaptım. Hepsi negatif çıktı. Open Subtitles و كشفت عن الرصاص بالدم و الشعر و أي شئ آخر قد يكون تعرض له، كلها سلبية
    Üçüncü derece yanık yüzünden ölmüş. En azından 900 derecelik bir alev topuna maruz kalmış. Open Subtitles لقد تعرض لصدمة تصل إلي 900 درجة من الموجات الصادمة
    Her gün kahvaltıda uranyum mermileri yese bile son iki günde verdiğimizden fazlasına maruz kalmış olamaz. Open Subtitles حتي لو أكل رصاصات يورانيوم منهوكة هذا الصباح، لازال هذا تعرض أقل مما عرضناه له خلال يومين ماضيين
    Patlamalardan kurtulmasına rağmen, Ajan Scott sentetik bir kimyasal maddeye maruz kalmış. Open Subtitles خاصة وأنه تعرض للانفجار مباشرة وقد تعرض لمواد كيميائية
    Yaygın olarak görülmeyen çok zehirli bir maddeye maruz kalmış olabileceğini söylüyorlar. Open Subtitles تلك التي تشير إلى أنه تعرض لمواد سامة للغاية التي عادتا لا يمكن رؤيتها
    Biyosilah tüplerinden birini geri almaya çalışırken tüp parçalanmış. İçindekine maruz kalmış. Open Subtitles لقد كان يحاول استرجاع عبوات السلاح البيولوجي و أحدها اخترقت، لقد تعرض للغاز
    O bir tamirci. Antifriz'e maruz kalmış olabilir. Bu da glikol zehirlenmesi geçiriyor demektir. Open Subtitles إنه ميكانيكي، من الممكن أنه تعرض لحادث مما أدى إلى تسممه
    Vereme maruz kalmış olabilir misiniz? Open Subtitles ل يجب أن تمر. هل يمكن أن يكونوا قد تعرضوا لمرض السل؟
    Galiba güçlü bir manyetik alana maruz kalmış. Elektromanyetik şok dalgası olabilir. Open Subtitles أعتقد أنها تعرّضت إلى حقل مغناطيسي قويّ
    Ölmeden önce birden fazla darbeye maruz kalmış. Open Subtitles عانت من ضربات قبل موتها
    Şu anda ailesi bir takım doğaüstü olaylara maruz kalmış Carolyn Perron ile birlikteyim. Open Subtitles أنا أجلس هُنا مع (كارولين بارون) برفقة عائلتها التي تعرضت إلى حوادث خارقة.
    Pekâlâ, ihtimallerden biri, hepimiz ölümcül dozda radyasyona maruz kalmış olabiliriz ve Bay B de bu yüzden ölmüş olabilir. Open Subtitles أحد هذه الاحتمالات أننا نتعرض لقدر قاتل من الإشعاعات وربما هذا ما قتل السيد بي
    Daha önceden bu büyüye maruz kalmış biri varsa onu kullanarak büyüyü geri çeviriyorsun. Open Subtitles يبدو أنّه عندما يُمسّ أحدهم بالتعويذة يمكن الاستفادة منه لإلغائها
    Virüse Afganistan'da maruz kalmış olabilir mi? Open Subtitles حسناً ،، هل يحتمل أنهُ قد تعرضَ لهُ في "أفغانستان"؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد