ويكيبيديا

    "masada bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • على الطاولة
        
    • على طاولة
        
    Grup davasız onsuz var olmaz. Masada bir yeri hak ediyor. Open Subtitles تصنيف القضية لم يكن ليوجد لولاه هو يستحق مقعد على الطاولة
    Eğer Masada bir para varsa, tümünü kendilerine alırlar. TED وان كان هناك مالٌ على الطاولة فسوف يحتفظون به جميعاً
    Ben ve diğer kadınlar Masada bir yer buldu. TED أنا ونساء أخريات كان لنا مقاعد على الطاولة
    başımı Masada bir zamanlar senin oturduğun sandalyenin karşına koyarım ve orada öylece ağlarım. Open Subtitles أضع رأسي على الطاولة و أحدق في كرسيك الفارغ ثم أبكي
    Bir parti üyesi olmanız ve basamakları yavaşça çıkmanız gerekir; ta ki bir gün, belki, kararların verildiği Masada bir yer edinene kadar. TED عليك أن تصبح عضوًا في حزب ما وتعمل سعيًا للحصول على الترقية وربما يومًا ما تحظى بمقعد على طاولة حيث يصنع القرار
    Aslında Masada bir Chateau Haut-Brion olsa daha kolay olurdu. Open Subtitles في الحقيقة ، كان يُمكن للأمر أن يكون أكثر بساطة لو كان هناك زجاجة شمبانيا على الطاولة
    Yedi numaralı Masada bir hakim var ve imzalamaya hazır. Open Subtitles هناك قاضٍ على الطاولة رقم 7 وهو جاهز ليوقع
    - Masada bir kemirgen var! - Yardım eder misiniz? - Onu rahat bırakın! Open Subtitles هنالك قارض على الطاولة , أيمكننا الحصول على بعض المساعدة هنا ؟
    Masada bir pazarlık söz konusu ve 24 saat içinde tamamlanması için hızlıca yürütülüyor. Open Subtitles هناك اتفاق على الطاولة وهو على وشك الإغلاق خلال 24 ساعة
    Her pazar kilise dönüşü Masada bir sürü yemek olurdu. Open Subtitles كنت وليمةَ على الطاولة بعد كنيسة أيام الأحد
    Yapman için bir görev verdim ve sen benden Masada bir koltuk istedin. Open Subtitles إعطيك مهمة للقيام بها وانت فوراً تطلب مقعداً على الطاولة
    Annen Masada bir kırıntı bile bırakmazdı. Open Subtitles امك لم تترك ابداً كسرة خبز واحدة على الطاولة
    Şu anda tesadüfi bir şekilde o orospu çocuğu Masada bir sandalye istediği için bizim mallarımızı satıyor. Open Subtitles والآن، مصادفة، الوغد بالخارج يبيع منتجنا بينما يطلب الحصول على مقعد على الطاولة
    O zaman Masada bir anlaşma olduğunu bilmelisin. Open Subtitles اذا يجب ان تعرف ان هناك تسوية على الطاولة
    Bizi yıkmak ve herşeyi yeniden inşaa edip Masada bir koltuk kapmak. Open Subtitles لتمزيقنا والقضاء علينا حتى يُمكنك بناءنا من جديد والحصول على مقعد على الطاولة
    Tüm insanlığın hakkettiği imtiyazların küçük bir azınlığa verildiği, kırıntıların, Masada bir yerle aynı olmadığı kastettiğini anladım. TED و أعتقد أنها تريد القول أن السلطة تمنح القليل من الإنسانية في حين تعتبر الإنسانية واجبة هذا الفتات لا يقارن بطبق أساسي على الطاولة
    Anladık ki; eğer konuşmanın bir tarafı olmak istiyorsak Masada bir yer edinmek istiyorsak geçerli paydaşlar haline gelmeliyiz Bunu yapmanın tek yolu ise oyunu sistemin kurallarıyla oynamaktır. TED فهمنا أن الطريقة الوحيدة لنكون جزء من المحادثة ولحجز مقعد على الطاولة هي بأن نصبح حملة أسهم ولا يمكن القيام بذلك إلا باللعب وفقًا لقوانين النظام
    Masada bir yer daha ayırmamaız gerekiyor. Open Subtitles نجتاج الى أضافة كرسي على الطاولة
    Eve geldiğimizde, Masada bir bardak bitki çayı vardı... sadece... bir süreliğine çıkmış gibi. Open Subtitles عندما وصلنا للبيت ، كان هناك قدحٌ من شاي الاعشاب على الطاولة وإعتقدنا أنّه... خرج للحظة
    Arkandaki Masada bir şişe Bordeaux bulacaksın.. "Tebrikler" kartı ile birlikte üstünde ismin yazıyor. Open Subtitles زجاجة نبيذ "بوردو" خلفك على الطاولة معلّمة باسمك عليها وبطاقة تهنئة بجانبه
    Gün öğle yemeğinde Masada bir öpücükle başlayacak. Open Subtitles ،اليوم يبدأ بالغداء و تلك القبله تكون على طاولة الطعام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد