ويكيبيديا

    "masamızı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • طاولتنا
        
    • مائدتنا
        
    • حجرتنا
        
    • منضدتنا
        
    masamızı kontrol edeyim. Bana içki alır mısın? Open Subtitles سوف أتحقق من طاولتنا أتريدين إحضار شراب؟
    Durun ben Horace'e arayıp söyleyeyim de masamızı hazır etsin. Open Subtitles أخبركم ماذا , دعوني أتصل بهوراس وأخبره أن يجعل طاولتنا جاهزة
    masamızı isteyen insanların kötü bakışları anlaşıldı. Open Subtitles ذلك يفسّر النظرات البغيضة التي تلقيناها من الناس الذين أرادوا طاولتنا.
    5 dakika sonra restoranda olmazsam masamızı başkasına verirler! Open Subtitles إن لم نكن في المطعم خلال 5 دقائق، ستضيع مائدتنا
    Eğer siz şerefsizler masamızı istiyorsanız önce bizi geçmeniz gerek. Open Subtitles اذا اردتم حجرتنا ايها الاوغاد لابد ان تمروا بنا لتأخذونها
    -Starbucks'ta masamızı ayırttım. Open Subtitles حجزت منضدتنا المفضّلة في ستاربوكس
    - Akşam yemeğine kadar masamızı tutarlar mı? Open Subtitles ـ هل سيمددون حجز طاولتنا حتى العشاء ؟
    masamızı bu nimetlerle kutsadın. Open Subtitles لقد باركت طاولتنا بعطاياك السخيه
    Bizim masamızı sevmedin. Nerede oturmak isterdin? Open Subtitles أنت لم تحب طاولتنا أين أردت أن تجلس
    Ne yani, masamızı mı değiştiriyoruz? Open Subtitles ماذا, هل سنتخلى عن طاولتنا فحسب؟
    - Ne diyorsun? Attaboy'daki Mike'ı arayıp eski masamızı ayırtabilirim. Open Subtitles أستطيع التحدث إلى " مايك " ، والحصول على طاولتنا القديمة
    masamızı gösterir misiniz, lütfen? Open Subtitles هل يمكنك إرشادنا إلى طاولتنا
    Affedersiniz, masamızı vermek istiyoruz. Open Subtitles -المعذرة، نود أن نمنحه طاولتنا
    Tom'u rahat bırakıp masamızı bulalım mı? Open Subtitles هلا نترك "توم" في سلام لكي نجد طاولتنا.
    masamızı bulalım. - Burada. Open Subtitles الآن يجب أن نجد طاولتنا
    - Gidip masamızı bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نذهب ونبحث عن طاولتنا
    - masamızı beğendin mi? Open Subtitles -هل تحبين طاولتنا ؟
    - masamızı paylaşan erkeklerden daha kötülerini duydum. Open Subtitles سمعتُ الأسوء من رجال نُبلاء شاركونا مائدتنا كما تقولين
    Öğle yemeği vakti geldi sayılır. masamızı kaybetmek istemeyiz. Open Subtitles حسنٌ إنّه تقريباً وقت الغداء و نحن لا نُريدُ أن نفقد مائدتنا
    Eğer beni ağlarken görürlerse, bize masamızı geri vermek zorunda kalırlar. Open Subtitles اذا رؤني ابكي سيقومون بارجاع حجرتنا
    François masamızı vermiş. Open Subtitles أعطىَ فرانسوا منضدتنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد