Dinle sürtük, bu küçük masum kız ayaklarından bıktım usandım artık. | Open Subtitles | اسمعي ايتها الساقطةلقد اكتفيت من ذلك هذه الفتاة البريئة التي تقومين بتمثيلها |
Radha´ya Avni´nin rahatsızlığını anlattığımda, masum kız, Avni´yi kurtarmak için gerekirse ömür boyu deli rolü oynayacağını, söyledi. | Open Subtitles | كيف أخبرت رادها عن مرض أفاني؟ تلك الفتاة البريئة لتنقذ أفاني قالت أنها علي أستعداد لتمثيل دور الفتاة المجنونة طوال حياتها |
O masum kız vahşi oldu. | Open Subtitles | هذه الفتاة البريئة أصبحت طائشة |
Ve lanet bir hediye almaya çalışan masum kız var. Neler dönüyor böyle? | Open Subtitles | فتاة بريئة كانت تشتري هدية وحسب أعني, عمّا هذا الأمر؟ |
Tüm dünyada tanıdığım en güzel en saf ve en masum kız sensin. | Open Subtitles | في كل هذا العالم الواسع أنتِ أجمل فتاة بريئة و نقية قابلتها |
O masum kız için dürüst olmalısınız. | Open Subtitles | -عليك الإعتراف لتلك الفتاة البريئة الصغيرة |
Zavallı masum kız çok fena incinmişti! | Open Subtitles | -تلك الفتاة البريئة المسكينة قد جرحت نفسها بشدة |
Herkes o masum kız tarafından kandırıldı: ben, Sweets, annesi. | Open Subtitles | أتعلمان، خُدع الجميع بواسطة مظهر الفتاة البريئة: أنا، (سويتس)، الأم. |
Kansas'tan gelen masum kız rolünü oynuyor. | Open Subtitles | إنها تتصرف كأنها تلك الفتاة البريئة من (كنساس) |
Yani masum kız demek. - Yani iyi kız demek | Open Subtitles | ما يعني فتاة بريئة فهو يعني فتاة جيدة |
ve masum kız. | Open Subtitles | يا لها من فتاة بريئة و عذبة |