ويكيبيديا

    "masumdur" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بريء
        
    • بريئة
        
    • برئ
        
    • أبرياء
        
    • برىء
        
    • بريئ
        
    • بريئه
        
    • بريئةُ
        
    • بريئين
        
    Çocuklar, bunu yapanın kim olduğunu bilmiyoruz ve Amerikan demokrasisinde, herkes aksi kanıtlanana kadar masumdur. Open Subtitles ايها الصف ، أعرف أن لا يوجد طريقة لإثبات من فعل هذا والديموقراطية الأمريكية تشرط على أن كل شخص هو بريء حتى تتم إدانته
    Anahtar hâlâ ondaysa masumdur. Ve ben giderim. - Sadece sor. Open Subtitles إذا كان مفتاحه ما زال معه فهو بريء وسوف أنصرف
    Anahtar hâlâ ondaysa masumdur. Ve ben giderim. Open Subtitles إذا كان مفتاحه ما زال معه فهو بريء وسوف أنصرف
    Şef Wiggum, suçluluğu kanıtlanana kadar benim kızım masumdur. Open Subtitles ايها الضابط ويغم ، ابنتي بريئة حتى تثبت ادانتها
    Kişiye ağırlık bağlayıp suya atıyorlar. Eğer batarsa, masumdur. Open Subtitles إنهم يربطون الشخص بالأثقال و يلقونه فى الماء فإذا غرق فهو برئ
    O zaman Light 18 gün gözaltında tutuldu ve Amane'de 23 gün bu durumda ikisi de tamamen masumdur. Open Subtitles إذاً فإن لايت الذي كان تحت المراقبة لثمانية عشر يوماً وأماني التي كانت مراقبة لثلاثة وعشرون يوماً ، أبرياء
    Ya da bildiği her şeyi söylüyordur ve masumdur. Open Subtitles أو يخبرنا فقط بما يعرفه، و هو في الحقيقة بريء.
    Evet eminim o yargıç onbeş yaşındaki kızın bekaretini alan o puşt da çok masumdur. Open Subtitles نعم أنا واثقً من أن ذلك المُهرج اللعين الذي قآم بِأخذ عُذرية فتاة بِـ الخامسة عشر مِن عُمرها بريء لِلغاية
    Her zaman annemin "Yusef masumdur." tişörtüyle dolaştığı fotoğraflara bakarım. Open Subtitles كنت دائما أشاهد صورا لأمي تمشي و هي ترتدي قميص يوسف بريء
    Bütün suçlamaları düşürdüklerinde montunu açtı ve "Yusef masumdur." tişörtü vardı. Open Subtitles و عندما أسقطوا كل التهم فتحت معطفها و كانت ترتدي قميص يوسف بريء و بدت على محياها هذه الإبتسامة الكبيرة
    Fısıldayarak kötülük edense masumdur. Open Subtitles لكن الشخص الذي يهمسُ بسمومه و احقاده بريء
    Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur lafına ne oldu? Open Subtitles ماذا دهى مبدأ: المتهم بريء حتى تثبت إدانته؟
    Yoksa "suçu kanıtlanana kadar masumdur"... kuralı sadece Cumberland ilçesinde mi geçerli? Open Subtitles "أو إنه "بريء حتى تثُبت إدانته فقط تنطبق في مقاطعة كامبرلاند ؟
    Hamileliğim kesinleşinceye kadar hormonlarım masumdur. Open Subtitles هرموناتي بريئة حتى يثبت أنني حامل
    "Aslında her duygu, özünde masumdur." Open Subtitles ♪ مع ذلك تكون كل مشاعري بريئة
    Lordum. Kraliçe masumdur. Open Subtitles سيدى ، الملكة بريئة
    - Sucu kanıtlanana kadar masumdur, Severus. - Kedim taşlaştırıldı. Open Subtitles ـ برئ حتى نجد دليل قاطع يا سيفيروس ـ تم تحجير قطتي
    Gerçekten de öyle. Şunu da söylemem gerekiyor ki, Merlin tamamen masumdur. Open Subtitles بالفعل,يجب أن أطمأنك , أن مارلين برئ بالكامل
    Halkım masumdur. Bunu hakedecek birşey yapmadılar. Open Subtitles شعبي أبرياء لم يفعلوا شيء ليستحقوا عليه ذلك
    Bizim için, Kiliseye göre bu tür inançlar masumdur, ama sen Arthur, senin Tanrıya giden yolun, Pelagius'tan mı geçiyor? Open Subtitles من جهاتنا الكنيسة تعتبركم أبرياء لكن أنت يا آرثر أتتبع عقائد آخرى؟
    Fransa'da olabiliriz ama yine de bir insan suçu kanıtlanana kadar masumdur. Open Subtitles ربما نحن فى فرنسا ولكنى مازلت أمريكيه الرجل برىء حتى تثبت ادانته
    Suçu ispatlanana kadar masumdur lafı hepimiz için geçerli değil mi? Open Subtitles اليس الشخص بريئ حتى يتم اثبات انه مذنب.. الا يفترض ان يكون امرا متعلق بنا جميعا؟
    Mae Ri'm çok masumdur muhtemelen ilk defa bir erkek onu sırtına almıştır. Open Subtitles ابنتي ميري بريئه جدا حيث اعتقد ان تلك المره الاولى التي يحملها شخص ما .
    O, bir hırsız olsa bile, kızı masumdur. Open Subtitles فهي بريئةُ هل تعرف فيرغسون لفترة طويلة كلا؟
    Yaşlı insanlar da masumdur. Bu yüzden onlardan hoşlanırım. Open Subtitles كما هو الحال عند كبار السن, بريئين لهذا أحبهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد