ويكيبيديا

    "masumiyet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البراءة
        
    • براءة
        
    • البراءه
        
    • اينوسنت
        
    • بالبراءة
        
    • للبراءة
        
    • دبريفلس
        
    • ببراءة
        
    • البرأه
        
    • والبراءة
        
    Fakat Masumiyet lehinde açık, çarpıcı bir kanıt olmaksızın bu sürece müdahale etmeyeceğim. Open Subtitles ولكن ان لم أجد دليل واضح على البراءة لن أتدخل فى عملية الاعدام
    Bakın, cennet bahçesinde erkek Masumiyet ve mutluluk içinde yaşayıp gidiyordu. Open Subtitles في الفردوس، كان الرجل يعيش في حالة من البراءة والبركة ثم جاءت المرأة
    Bizim gibiler Masumiyet ve aşka sahip olamaz. Open Subtitles ناس مثلنا لا يستطيعون فعل اي شئ مع اشياء كهذه البراءة والحب
    Öyle olmasalar da, bu hayvanlarda bir tür Masumiyet seziyorum. TED لكنني نوع من ال -- هناك براءة في هذه الحيوانات.
    Hukuki Destek ile Masumiyet üzerine gidelim diye tartıştım ve bence berbat ettiler. Open Subtitles تجادلت معهم من اجل المساعدة القانونية لمتابعة البراءة ، وأعتقد أنهم تخبطوا
    Masumiyet yer altında çiçek açamaz, yer yüzüne çıkmalıdır. Open Subtitles البراءة لا تُزهر تحت الأرض لابد وأن تكون فوق الأرض
    Masumiyet karinesi olan bu kişi için en temel ilke bile göz ardı edildi. Open Subtitles لقد تجاهلوا قوانين المبدأ الأساسي وهو إفتراض البراءة
    İkimiz de biliyoruz ki kanıt eksikliği Masumiyet anlamına gelmez. Open Subtitles كلانا يعلم أن عدم كفاية الأدلة لا تعنى البراءة
    Biz ilgilenelim diye Masumiyet yazısını 3 yıl boyunca yazan da o! Open Subtitles انها هي من كتب التماس البراءة كانت تكتب كل أسبوع، لمدة ثلاثة سنوات لطلب المساعدة
    Şu Masumiyet yazısında bahsedilen deliller laboratuvara gönderilmişti. Open Subtitles ذلك الدليل الذي تم تقديمه لالتماس البراءة في المختبر .. متى سوف ينتهون منه؟
    Tanrı'nın acı çektirmeye dair seçimleri bizim için tatmin edici değildir Masumiyet onu gücendirmediği sürece bu seçimler bizim için anlaşılmazdır. Open Subtitles خيارات الرب في إحداث المعاناة ليس مرضية بالنسبة إلينا ولا تعد مفهومة إلا إذا كانت البراءة تثير استياءه
    Kitabınız, Masumiyet ve onun tanımı ve kaçınılmaz olarak da imkansızlığı hakkında. Open Subtitles كتابك يتمحور حول البراءة ومفهومها. والحتمية والاستحالة
    Kitabınız, Masumiyet ve onun tanımı ve kaçınılmaz olarak da imkansızlığı hakkında. Open Subtitles كتابك يتمحور حول البراءة ومفهومها. والحتمية والاستحالة
    Kazanılmış Masumiyet de doğuştan gelen Masumiyet kadar güçlü olabilir. Open Subtitles البراءة المستعادة بالإمكان أن تكون قوية كالبراءة التي بالفطرة
    Kimse sosyal medyayı Masumiyet Girişimi'nden fazla kullanmıyor. Open Subtitles لا أحد يستعمل الصحافة كمنظمة مبادرة البراءة
    Böylece eğer deliller sağlam değilse Masumiyet karinesi altında şüpheden sanık yararlanamayacak. Open Subtitles حيث تنتمي، في ظل افتراض البراءة لكنها تذهب إلى الحكومة لوجود هذه الأشياء الفظيعة الكامنة هناك
    Gözlerindeki Masumiyet şu an senin gözlerinde gördüğüm gibiydi. Open Subtitles رأيت براءة في عينيها مثل التي أراها في عينيكي الآن
    Ben çocukluğun Masumiyet çağı olarak geçirilmesine taraftarım. Open Subtitles وأنا أؤمن بأن الطفولة يجب أن تكون فترة براءة
    Unutma, Masumiyet bir yana, halk indinde hâlâ toprağın üç metre altındayım. Open Subtitles تذكري إلى جانب البراءه أنا في نظر العالم لازلت بستة أقدام تحت الأرض حسناً أنا أحتاج إلى
    Masumiyet! Open Subtitles (اينوسنت)!
    Yeni Masumiyet kanıtların bile olabilir ve mahkeme yine de yeni dava düzenlemeyecektir. Open Subtitles -يمكنك أن تقدمى دليلا جديدا بالبراءة -ويرفض القضاة حتى الاطلاع عليه اننا المنبوذون
    - ...antik Masumiyet testini. - Ama bu günlerce sürer. Open Subtitles الإختبار القديم للبراءة لكن، ذلك قد يستغرق أياماً
    "Kaybolan Masumiyet"den bir alıntı. Open Subtitles هذا إقتباس من كتاب (تيس دبريفلس).
    Aslında Harpo karakteriyle ilgili olan tuhaf durum, çocukça bir Masumiyet içinde olması, mutlu olmak için çocuklar gibi çabalaması, çocuklarla oyun oynaması Open Subtitles الغريب في شخصية هاربو أنه يتحلى ببراءة الأطفال، ويسعى دائماً للمتعة واللعب مثل الأطفال، ويلعب مع الأطفال
    Düşündüm de, Masumiyet Projesi'ndeki stajın ve babanla olan arkadaşlığım sebebiyle birkaç saatliğine yardım etmeyi isteyebilirsin. Open Subtitles واعتقدت لانك تدربت في مشروع البرأه ومن اجل صداقتي بوالدك ان تفكر في مساعدتهم لبضع ساعات
    Merak, ilgi, Masumiyet ve coşku, bilim yapmak için en temel ve en önemli şeyler. TED الفضول والاهتمام والبراءة والحماس هي أساس ومن الأمور الأكثر أهمية للقيام بالعلم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد