| Başkan Hwang bugün meşgul olduğu için partiye katılamayacağını söylememiş miydi? | Open Subtitles | ألم يقل الرئيس هوانغ انه لن يستطيع الحضور اليوم لأنه مشغول |
| Ama çok meşgul olduğu için ortadan kaybolan bir baba istemiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا اريد ابا يختفي دائما لأنه مشغول |
| Belki de yemekle meşgul olduğu için gelemiyordur. | Open Subtitles | ربما هو مشغول جدا للتفكير في الغداء في المستقبل |
| WizTech'de çok meşgul olduğu için ne yazık ki eve gelemeyecek. | Open Subtitles | هو مشغول جدا في (وزتك) للاسف لايمكن ان يأتي |