Gördüğüm kadarıyla siyah sutyen içindeki 50'likleri kontrol etmekle meşguldün. | Open Subtitles | لاحظت أنك كنت مشغولة بمتابعة سيدة الخمسين عاماَ بالستيانة السوداء |
Gerçekten bayağı bir meşguldün. Gider misin buradan, çalışmak zorundayım. | Open Subtitles | لقد رأيت الأيام الماضية فعلاً كم أنتي مشغولة |
Seninle konuşmak istedi ama meşguldün. | Open Subtitles | هل لا يزال محتفظاً بوظيفته الليلية؟ لقد كان يرغب في التحدث إليك عن شيء ما و لكن ، و لكنك كنت مشغولاً |
Neyse, gördüm ki meşguldün. | Open Subtitles | أنا أسف يارجل , إنسـى ذلـك .لقد كنـت مشغولاً , أستطيع رؤيـة ذلك |
Biliyorum daha önce meşguldün ve ben de bazı hastalara bakmak zorundaydım | Open Subtitles | أعرف اتك كنت مشغول من قبل وانا جئت لأطمئن على بعض المرضى |
Tabii. Tahmin edeyim, hararetli bir gerçek hikâye aramakla meşguldün. | Open Subtitles | دعني اُخمن , أنت كنت مشغول بالبحث في قضيه مثيره |
Gelip geçici o uygunsuz kadınlarla o kadar meşguldün ki bana hiç işe yarar bir hayat dersi vermedin. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولا جدا مع كل تلك النساء غير مناسبين لك .. عن أن يعلمني أي دروس في الحياة |
Dinle bütün yol boyunca hesap yapmakla meşguldün, burada da mı aynısını yapacaksın? | Open Subtitles | إستمع أنت كنت مشغولة بالحسابات بينما على طريقنا هل ستنشغلين هنا ايضا؟ |
Hep Nice'e gelip bizi görürsün diye umut ederdim ama Surrey'de çok meşguldün herhâlde, onu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | كنا نعيش على أمل اننا ربما نراك فى نيس ولكننا نتفهم انك كنت مشغولة جدا فى سورى |
Evet,herkes anlayışla karşıladı. Yemek yapmak için çok meşguldün. | Open Subtitles | نعم ، الكل فهم أنتِ كنتِ مشغولة ولم تطبخي |
Sanırım, sen o ara meşguldün.. onun rehber köpeğini kaçırmakla. | Open Subtitles | .. أعتقد أنكِ كنتِ مشغولة بإختطاف كلبه المُرشد |
Birkaç kez söylemeye çalıştım ama mükemmelleşmek için fazlasıyla meşguldün. | Open Subtitles | حاولت إخباركَّ أكثر من مرةً ولكنكَّ بدوتَّ مشغولاً كلياً |
Ama bana öyle bakma Kasabanın orospusuydum, çünkü sen benimle tanışmadan önce çok meşguldün. | Open Subtitles | لكن لا تنظر الي وكأني عاهرة هذه المدينه لانك كنت مشغولاً قبل ان تلتقيني |
Kendini ateşle yakmakla meşguldün. Olur öyle şeyler. | Open Subtitles | حسناً، كنت مشغولاً لتحصل لنفسك على بعض النيران، يحدث هذا الأمر |
Fark etmedin çünkü servis yapan sarışını kesmekle meşguldün. | Open Subtitles | لم تلحظ لأنك كنت مشغولاً بالنظر إلى تلك الشقراء التي تعمل عند النافذة |
İnsanlara kendi pisliklerini temizlemelerine yardım etmekle fazla meşguldün o halde. | Open Subtitles | أظن أنك مشغول أكثر بإنقاذ الناس من أنفسهم، وتغطية فضائحهم، صحيح؟ |
Gelmemeni garipsedim. Üç yıldır meşguldün anlaşılan. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه كان مضحكا أنت لم ترى، لكنك كنت مشغول السنوات الثلاث الأخيرة |
Anlıyorum, herhalde çok meşguldün ya da hasta falandın. | Open Subtitles | أعنى ، أود أن أفهم ، إذا كنت مشغول أو مريض أو شئ ما |
On adamımı öldürmekle meşguldün. | Open Subtitles | تجيب على الهاتف . لقد كنت مشغولا بقتل 10 من رجالي |
Bütün gün meşguldün, dolayısıyla yemeğin icabına baktım. | Open Subtitles | كنت منشغلة طيلة النهار، لذا توليت أمر العشاء |
- Hayır, anneyi anlaşmadan vazgeçmesi için ikna etmekle meşguldün. | Open Subtitles | لا ، لقد كنت مشغولًا بمحاولتك منع المرأة من البيع |
Ezikleri çöp tenekesine atmakla meşguldün, onunla hiç ilgilenmedin, iyi davranmadın sonucunda, kendine güvenmeyi hiç öğrenemedi. | Open Subtitles | كنت منشغل جداً برمي الفاشلين في القمامة لتعطيها أي إهتمام أو تعاملها بلطف، وكنتيجة، لم تتعلم أبداً أي إحترام للذات. |
Yani, alternatif gerçeklikler arasında koşuşturmakla çok meşguldün birlikte vakit geçirme şansınız olmadı pek. | Open Subtitles | لقد انشغلت بالركض بين الأبعاد ولم تحظيا بفرصة قضاء الوقت معًا |
Ama gemimde isyan başlatmak için Başkan'a yardım etmekle meşguldün. | Open Subtitles | لكنك كنت منشغلاً جداً بمساعدة الرئيسة بالعصيان على متن سفينتى |
Çünkü çocuklara bağırmakla çok meşguldün ki o anı bozmak istemedim.. | Open Subtitles | كنتَ منشغلًا للغاية في الصراخ على الٔاولاد لم أشأ أن أفسد عليك تلك اللحظة |
- meşguldün. | Open Subtitles | -لقد كنت منشغلا |
Ama senin bundan haberin olamaz çünkü o sıralar Arrow olmakla meşguldün.. | Open Subtitles | لكنّك ما كنت ستعلم، لأنّك كنت بالخارج تلعب دور أيًّا يكُن ما تدعو به نفسك هذه الآونة؟ السهم! |
Sanırım bir telefon açamayacak kadar meşguldün. | Open Subtitles | لابد أنك كنتي شديدة الانشغال لدرجة انكٍ لم تستطيعي رفع السماعه والاتصال |