O'Neill'ı kurtarma olasılığı üzerine meditasyon yapıyordum. | Open Subtitles | أنا أتأمل في إمكانية إنقاذ الكولنيل أونيل |
Kayıtlara geçmesi için söylüyorum, meditasyon yapıyordum. Meditasyonun böyle mi ses çıkarması gerekiyor? | Open Subtitles | ولمعلوماتكم كنت أتأمل هل هكذا يبدوا التأمل ؟ |
Bir sabah, çok erken saatte sahilde meditasyon yapıyordum. | Open Subtitles | ، في ذات صباح مبكر جداً ، كنت أتأمل الشاطئ |
meditasyon yapıyordum! | Open Subtitles | لا المعرض! أنا أتأمل! |
(Gülüşler) Tamam ama 19 yaşındaydım. Yurtdışındaki ilk seyahatimden yeni dönmüştüm. Japonya'da dağlardaydım, Budist manastırlarında meditasyon yapıyordum. Bu, benim için çok anlamlı bir deneyimdi. Bunu, Çince ve Japoncadaki ''dağ'' karakteriyle anmak istedim. | TED | (ضحك) ولكني كنت في التاسعة عشرة من عمري، وعدت لتوي من رحلتي الأولى إلى الخارج، حيث كنت في جبالٍ في اليابان أتأمل في أديرة بوذية، وكانت تلك تجربة مفيدة لي، فوددت إحياء ذكراها بهذه الكلمة اليابانية والصينية للجبال. |
meditasyon yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أتأمل. |