ويكيبيديا

    "mekânlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أماكن
        
    • المساحات
        
    • والأماكن
        
    • يخلوا
        
    • هذه الأماكن
        
    Yaşanılan yerler; iş mekânları, kültür mekânları ve idari mekânlar birbirleriyle ilişkili bir şekilde konuşlandırılırlarsa anlam ifade ederler. TED ذلك أنه ، كما تعلمون ، في مساكن معنى نشرت في ما يتعلق أماكن العمل ، والثقافة ، والحكم.
    Bu tür mekânlar ile meydana getirdiğimiz umutsuzluk miktarını gözümüzde büyütemeyiz. TED ولا يمكننا أن نبالغ في تقدير كمية اليأس ذلك أننا ننشئ أماكن مثل هذه.
    Bana göre, odak noktası insanların kendilerini oraya ait hissedeceği mekânlar yaratmak olmalı. TED من وجهة نظري، يجب أن يكون التركيز الرئيسي على خلق أماكن تجعل الناس يشعرون أنهم ينتمون لها.
    Tuvaletleri sokaklar, nehir kıyıları, ya da açık mekanlar olan 1.1 milyar insan var yeniden, bunun için teknik terim açık dışkılama, ama bu da gerçekte basitçe ortalıkta sıçmak. TED وهناك 1.1 مليار شخص مراحيضهم هي الشوارع أو ضفاف الأنهار أو المساحات المفتوحة، ومرة أخرى، فإن المصطلح التقني لذلك هو التغوط المفتوح، ولكن ببساطة هذا ما يسمي بالتغوط في العراء.
    Bu oyun kesinlikle semptomlarımı tetikleyebilecek bir şeydi parlak ışıklar, kalabalık mekanlar gibi şeyler, iyileşme sürecimi yavaşlatabilirdi. TED وهم أي شيء يمكن أن يتسبب في ظهور أعراضي وبالتالي إبطاء عملية الشفاء وهي أشياء مثل الأضواء الساطعة والأماكن المزدحمة.
    Takıldığı mekânlar? Open Subtitles يخلوا اليه.
    Böyle deniz suyu içeren mekanlar ararlar. Open Subtitles من الواضح أنها تبحث عن مثل هذه الأماكن المالحة
    Ve o çok sevdiğimiz eski döküntü mekânlar birer birer yok oldu. Open Subtitles أماكن اجتماعاتنا القديمة التي أحببناها بدأت في الاختفاء
    Kiliseler, şapeller, öyle dini mekânlar girmekten hoşlandığın yerler mi? Open Subtitles أي أماكن عبادة ؟ أشياء دينية من هذا القبيل
    Bu filmde adı geçen tüm karakterler, mekânlar, şirketler, organizasyonlar ve yaşanan tüm olaylar kurgu ve uydurmadır. Open Subtitles أي شخصيات أو أماكن أو شركة أو منظمة ذُكرت في الفيلم و كل الأحداث والحلقات جميعها مستوحاة ومُختَلقة.
    Eyalet ve federal uyuşturucu yasaları birbirleriyle uyuşana kadar böyle küçük mekânlar sürekli böyle nakit paralara sahip olacaklar. Open Subtitles وحتى تواكب قوانين الولاية و مكافحة المخدرات الفيدرالية بعضهما البعض، فإن أماكن كهذه ستحتوي دائماً الكثير من المال
    İsimler, mekânlar, planlar, her şey. Open Subtitles الأسماء ، أماكن تواجدهم ، الخُطط ، كُل شيء
    Jill'in dediğine göre Daniel... - ...sessiz ve kapalı mekânlar arıyor. Open Subtitles الآن،قالت جيل أن دانيال يبحث عن أماكن هادئة ومعزولة
    Sevdiği mekânlar falan? Open Subtitles أماكن يحب الذهاب إليها؟
    İnsanlar, mekânlar, şeyler insanlar. Open Subtitles ناس ، أماكن ، أمور ناس
    Bu metodolojiyi, esasları ve beceriyi; bütünleyici olan ve bütünsel bir biçimde kentsel ve toplumsal yaşamımıza giren tüm üyeleri içermesi bakımından bütün canlıların bir arada yaşamasına izin veren anlamlı mekânlar oluşturmayı yeniden öğrenmek amacıyla geri almamız gerekecek. TED نحن سنكون بحاجة للحصول على دعم هذه الهيئة من حيث المبدأ والمنهجية والمهارات من أجل إعادة تعلم كيفية إنشاء أماكن ذات مغزى -- الأماكن التي هي جزء لا يتجزأ. التي تسمح -- التي هي الكائنات الحية في بمعنى أنها تحتوي على كافة الأجهزة في حياتنا المدنية ، وحياتنا المجتمعية ، نشرت بطريقة متكاملة.
    Yüksek modernistler dediler ki, üretken olan tekil mekanlar yaratacağız. Onların içerisinde hemen hemen her şey olabilir. TED يقول الحداثيين رفيعى المستوى نحن نبتكر .. نوعا ما المساحات الفردية التى هى عامة ويمكن حدوث كل شئ تقريبا داخلها
    Ve sağ tarafta daha belirsiz mekanlar, örneğin okuma odası gibi, 20, 30, 40 yıl içerisindeki evrimini öngöremediklerimiz. TED وعلى الجهة اليمنى المزيد من المساحات غير المحددة اشياء كغرفة القرائة , التى تطورت بـ 20 , 30 , 40 سنة , لا يمكننا التكهن
    Yalnızlık duygumuz büyüyor, çünkü hayal gücümüz, artık bağımızın olmadığı insanlar ve mekanlar üzerinde yoğunlaşıyor. TED يكبر إحساسنا بالعزلة، لأن خيالنا يتضاعف حول الأشخاص والأماكن التي لم نعد نتعامل معها.
    Tüm insanlar, mekanlar, duygular hepsi onların gerçekten kim olduklarını yansıtırlar birlikte veya ayrı. Open Subtitles كل الأشخاص ، والأماكن ، والعواطف هنّ سيظهرنّ من يكونون حقاً معاً وأيضاً كل واحدة على حدة
    Takıldığı mekânlar? Open Subtitles يخلوا اليه.
    Hepsi birinci sınıf mekanlar. Aynı yerlere bakmamız gerekecek. Open Subtitles إنها مؤسسات راقية علينا زيارة هذه الأماكن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد