Ama bu suçu işbirliği yaptığı bazı polis memurlarıyla gizledi. | Open Subtitles | لكنهم تغاضوا عنه لتعاونه مع بعض ضباط الشرطة |
Ve son olarak, yaşça küçük birine cinsel yönden. saldırmakta temiz olup olmaman bazı polis memurlarıyla özel ilişkinle mi ilgiliydi? | Open Subtitles | أخيراً إن كنت بريءً أم لم تكن من تحرشك جنسياً بقاصر بناء على علاقة خاصة ببعض ضباط الشرطة |
Fakat her şey ıslah memurlarıyla başlar. | TED | ولكن كل ذلك يبدأ من جانب ضباط السجن. |
Şu andan itibaren, eğitiminizin bir kısmı zaman zaman... gerçek durumlarda gerçek polis memurlarıyla gerçek ekip arabalarına... binmek olacak. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، جزء من تدريبك سيكون للركوب من وقت لآخر في سيارات الفرقة الفعلية مع ضباط الشرطة الفعليين في الحالات الفعلية |
Olayı atlayan dava memurlarıyla görüşün ve onlara "teşekkür" edin. | Open Subtitles | حسناً، تحدثوا مع مسؤولي القضية وحاولوا جعل الأمر يتم اليوم واشكروهم |
Polis memurlarıyla sorunum da işte bu. | Open Subtitles | هذه هي مشكلتي مع ضباط الشرطة. |
Ya da polis memurlarıyla. | Open Subtitles | أو ضباط الشرطة |
Sandık Bilgilendirme Projesi ve Seçmen Bilgilendirme Projesi gibi sandıkta kimlerin olduğu, nerede oy kullanılacağı bilgisinin olduğu merkezi ve standart veri tabanı oluşturmak amacıyla ülke çapındaki seçim memurlarıyla çalışır. | TED | فالجهود المبذولة مثل مشروع جمع معلومات الاقتراع ومشروع معلومات التصويت يعملان مع مسؤولي الانتخابات على الصعيد الوطني من أجل إنشاء قاعدة بيانات قياسية ومركزية من معلومات التصويت الرئيسية، مثل ماذا يكتب على بطاقة اقتراعك وأين يحق لك التصويت. |
Shatuo diğer saray memurlarıyla geri gelmezsem Ruiji Hanımı Da Lisi'den çıkar. | Open Subtitles | "شاتو))." "إذا لم أرجع مع مسؤولي البلاط الآخرين." "أخرج السيّدة (ريجي) من (دا ليسي) حالاً." |