Dilinden anlamadım ama bir adam Mercedes'in anahtarını bana verdi ve ben de kadını orada bıraktım. | Open Subtitles | لم أكن أتكلم لغتها ولاكني صافحت يد شاب وأعطاني مفتاح سيارة مرسيدس وتركتها معه |
Ve yüz bin dolarlık Mercedes'in üzerine de inme. | Open Subtitles | و لا تهبط فوق سيارة مرسيدس ثمنها 100 ألف دولار ، اتفقنا ؟ |
Mercedes'in de var sanıyor. | Open Subtitles | و تقود سيارة مرسيدس |
Mercedes'in iyi, Charlie. | Open Subtitles | سيارتك المرسيدس سليمة،تشارلي |
Mercedes'in iyi, Charlie. | Open Subtitles | سيارتك المرسيدس سليمة،تشارلي |
Koca kafa dairede dedi ki Williamson onu bir çeşit ceketin içinde o kahrolası gri Mercedes'in arkasına atmış. | Open Subtitles | يد كبيره قالت ارجع الي الشقه هذا الوليمسون يعوق مؤخرتنا هذا الطبق الفضي اللعين ميرسيدس |
- Mercedes'in yıldızıyla ilgili mi? | Open Subtitles | أوسلو" ماذا؟" حول علامة سيارة "مرسيدس"؟ |
- Mercedes'in yıldızını mı kırıp çıkarmış? - Evet. | Open Subtitles | علامة سيارة "مرسيدس"؟ |
- Senin Mercedes'in yok ki. | Open Subtitles | -ليس لديك سيارة مرسيدس . |
Bakın, Mercedes'in, Randall'ın dilindeki metale benzeyen bir küpesi vardı. | Open Subtitles | ، "إسمع, "ميرسيدس .. لديها حلق مماثل لحلق لسان "رانديل" بالضبط |