Ama bunlarla arasındaki fark şu ki, burada bu olayı kontrol eden merkezi bir otorite yok. | TED | ولكن الفرق بين هذا وذاك هو عدم وجود سلطة مركزية تتحكم في هذه العملية. |
Daha sonra bu dağları adanın üstüne yerleştirdik, ve böyle merkezi bir yeşil vadiyle çevirdik. Neredeyse bir merkez park gibi. | TED | ومن ثم وضعنا هذي الجبال على الجزيرة تحيط بهذا النوع من الوادي الأخضر المركزي كحديقة مركزية تقريباً |
Tabii ki, ...elementleri merkezi bir noktadan ölçtün, ...çemberin içindeki 0'dan başlayan derecelerle, ve yerden yükseklikle. | Open Subtitles | بالطبع كنت تقيس العنصر من نقطة مركزية الدرجات من الصفر وحول الدائرة ثم الارتفاع فوق الأرض |
merkezi bir karargah ile IIIinıois dışında ,doğru mu? | TED | من خلال مقر مركزي من ولاية إيلينوي ، أليس كذلك؟ |
Ağ benzeri bir yapıdan merkezi bir yuvadan yayılıyor ve tüm alana hükmediyorlardı. | Open Subtitles | الإنتشار من العُشّ مركزي في نمط شبه البيت العنكبوت ويُسيطرُ على المنطقةِ. |
Hasta gizliliğini korumak için merkezi bir veri tabanı yok. | Open Subtitles | لحماية خصوصية المرضى لا توجد قاعدة بيانات مركزية |
Kaos güzeldi, çünkü kendi fikirlerini empoze edecek merkezi bir otorienin bulunmadığı anlamına geliyordu. | Open Subtitles | كانت الفوضى جيّدة لأنها تعني عدم وجود سلطة مركزية تفرض الأفكار، |
Yapamam. Hasta gizliliğini korumak için merkezi bir veri tabanı yok. | Open Subtitles | لحماية خصوصية المرضى لا توجد قاعدة بيانات مركزية |
Eyaletler merkezi bir otoriteye borçlu olursa, bu merkezi hükümetin gücünü arttırır. | Open Subtitles | وإن كانت الدول لها سلطة مركزية ستزيد القوة لحكومتها المركزية |
Fakat şüphesiz ki, güçlü merkezi bir hükümet olmaksızın ulusumuz birbirine bağlı kalamaz. | Open Subtitles | و لكن هناك سؤال ... هلبلادناتستطيع أن تصبح فدرالية، بدون حكومة مركزية ؟ |
Casinolarda tüm güvenlik görüntülerini yedekleyip saklayan merkezi bir terminal var degil mi? | Open Subtitles | الكازينو لديه محطة مركزية لدعم و تخزين كل فيديوهات المراقبة، صحيح ؟ |
Ergenlik dönemindeki diğer bir vokal gelişme ise, homojen dokular, üç ayrı fonksiyonel katmana ayrılan ses tellerini örttüğünde oluşur: merkezi bir kas, esnek elastin liflerine sarılmış sert bir kolajen tabaka ve mukus zarının dış katmanı. | TED | وهناك تطور آخر صوتي أثناء مرحلة البلوغ يحدث عندما تتخصص الأنسجة المتجانسة التي تغطي الحبال الصوتية في ثلاث طبقات وظيفية متميزة وهي: عضلة مركزية وطبقة من الكولاجين الصلب ملفوفة في ألياف الإيلاستين المطاطة وطبقة خارجية من الغشاء المخاطي. |
Yerinizi değiştirmekten nefret ediyorum ama sanırım, merkezi bir seyretme yerinde olmam gerek. | Open Subtitles | أنا أكره أن أخذ مكانك , و لكنّى أعتقد أنّ عليّ الحصول على نقطة إدارة مركزية ... و أريد فقط أتأكّد من أنّك |
Onlar merkezi bir ağa bağlı değiller. | Open Subtitles | إنها متصلة بشبكة مركزية إبرة في قش |
Şunu da rahatlıkla söyleyebilirim ki TexArkana halkı seçimle gelmeyen bir başkana güvenmiyorsa Missouri'den doğan güçlü ve merkezi bir hükümete bağlı kalmayacaktır. | Open Subtitles | و يمكنني أن أقول بأمان أن الناجين الجيدين من "تيكساركانا" لن ليقبلوا "بحكومة مركزية و قوية خارجة من "ميزوري |
Daha merkezi bir yer olmalı, mesela doktorun sokağının karşısında. | Open Subtitles | تحتاجين إلى مكان أكثر مركزية كواجهة لزقاق (كوكران) |
merkezi bir çekirdek etrafında toplanmış beş seviyeden oluşuyor. | Open Subtitles | كلهم حول غرفة مركزية |
Bizlere takılı olan çipler merkezi bir sisteme bağlıdır. Eğer bir şeyler yanlış giderse hemen görevliler gönderilir. | Open Subtitles | الأجهزه المزروعة مربوطة بنظام مركزي إذا حصل لأي شيء خاطئ نرسل ضباط بسرعة |
Sıcak ve soğuk su, 24 saat elektrik, bir tıp merkezi, bir süpermarket ve hatta bir bar. | Open Subtitles | لدينا ماء بارد وساخن وكهرباء على مدار الساعة مركز طبي , سوق مركزي وحتى حانة |
Böylece hackerlar merkezi bir noktadan oyları değiştirebilirler. | Open Subtitles | حتى المتسللين يمكن أن تغير أصوات من موقع مركزي. |