İngiltere Merkez Bankası başkanı Merlyn'den kötü haberler. | Open Subtitles | مدير بنك انجلترا "ميرلن".. فجر قنبلة اقتصادية |
- Jansen de iyiliğine karşılık olarak Merlyn'e kendi barınağını açmış. | Open Subtitles | و(جانسين) ردّ الجميل بإعطاء (ميرلن) حرمًا مقدّسًا في حديقته. بل صومعة. |
Birkaç soruya yemin altında ifade vermesi için Merlyn Global'den birini getir hadi. | Open Subtitles | فقط أحضر شخص ما من شركة (ميرلن) ليجيب عن بعض الأسئلة تحت القسم. |
Yani ne, Merlyn Global'e gidip Başlıklı'nın gelmesini mi umacağız? | Open Subtitles | ماذا إذن، أنذهب لشركة (ميرلن) ونأمل أن يظهر القلنسوة أيضًا؟ |
Pekala, Merlyn Global'den biri bu kopyacı okçuyla bağlantılı olabilir. Tamam mı? | Open Subtitles | احتمال أن يكون أحد من شركة (ميرلن) على علاقة بمُقلّد النشّاب، اتّفقنا؟ |
Genç Merlyn'in sarışın bebeklerinden biri. Onu hiç geri aramadığı için kızmış. | Open Subtitles | إنّها أحد مولعات (ميرلن) الصّغير، إنّها حانقة لكونه لم يعاود الاتّصال بها. |
Anne, dava, Girişim Malcolm Merlyn, hepsi artık geride kaldı. | Open Subtitles | أمّي، المحاكمة، المشروع العام و(مالكوم ميرلن)، كلّ هذا ورائنا الآن |
Thea doğmadan bir yıl önce Malcolm Merlyn ile ilişkiniz vardı. | Open Subtitles | كنتِ على علاقة محرّمة بـ (مالكولم ميرلن) قبل ميلاد (ثيا) بعام. |
Ve şimdi beni de yalancı yaptın. Çünkü Thea, Merlyn'i asla öğrenemezdi. | Open Subtitles | والآن تريدين أن تجعليني كاذبًا لكيّ لا تعلم (ثيا) الحقيقة بشأن (ميرلن). |
Burada beni tanıyan Thea Queen veya Thea Merlyn olduğumu bilen kimse yok. | Open Subtitles | لا أحد هنا يعرفني أو يفكّر فيّ باعتباري (ثيا كوين) أو (ثيا ميرلن). |
- Jansen de iyiliğine karşılık olarak Merlyn'e kendi barınağını açmış. | Open Subtitles | و(جانسين) ردّ الجميل بإعطاء (ميرلن) حرمًا مقدّسًا في حديقته. بل صومعة. |
Hayır. Sadece hastanelik olmadı aynı zaman da Merlyn insan öldürmesi için etkiliyor. | Open Subtitles | ،كلّا، (ثيا) ليست فقط طريحة الفراش .بل وإن (ميرلن) أثر عليها لقتل أناس |
Daha şimdi Malcolm Merlyn'i öldürmeni istiyorum dedim. Bil bakalım kiminle. | Open Subtitles | أنبأتك توًّا أنّي أودّك أن تقتل (مالكولم ميرلن)، فحاول أن تحزر. |
Merlyn burada değilse demek ki elinde putla birlikte oraya doğru gidiyordur. | Open Subtitles | طالما (ميرلن) ليس هنا، فهذا يعني أنّه في طريقه لهناك مع الوثن. |
Merlyn'in adamları takımınla birlikte savaştığımı gördü. Darhk senin tarafında olduğumu bilecek. | Open Subtitles | رجال (ميرلن) رأوني أقاتل لأجل فريقك، (دارك) يعلم الآن أنّي في صفّكم. |
Ama sonunun bir şekilde annem, babam ya da Merlyn gibi olacağını düşünme. | Open Subtitles | لكنّي لا أعتقد أنه من المقدر لك الصيرورة كأبينا أو أمنا أو (ميرلن). |
Merlyn, kuş yuvadan uçtu. | Open Subtitles | ميرلن , قام الطائر بالطيران... |
Merlyn'in planı benim adadan durdurmak için döndüğüm şey. | Open Subtitles | خطّة (ميرلن) هي ما عدت من الجزيرة لإيقافها. |
Hâlâ Merlyn'in ağından çektiği veriyi araştırıyor. | Open Subtitles | (فليستي) في شركة (كوين). مازالت تبحث في البيانات التي أخذتها من شبكة (ميرلن). |
"Selam, benim adım Tommy Merlyn ve bir milyarderim ama Warren Buffet* gibi görünmüyorum." | Open Subtitles | مرحبًا، أُدعى (تومي ميرلين) وأنا ملياردير ولكني لا أبدو مثل (وارين بافيت) |
Ölmeden önce mesaj çektiği son kişi Tommy Merlyn'miş. | Open Subtitles | آخر شخص راسلته قبل موتها (كان (تومي ميرلِن |
Merlyn'in yaşadığı ortaya çıktığından beri Birlik, dünya çapında onu aramaya başladı. | Open Subtitles | {\pos(190,210)} منذ علمنا بأن (ميلرن) حيّ، شرع الاتّحاد يطارده في أنحاء العالم. |