Mermilerin saplanmasına engel olmuş. | Open Subtitles | منعت هذه الرصاصات من الأختراق إذاً ما الذي قتله ؟ |
Namlu ateşlenmezse de... Mermilerin hızı çok düşük olur. | Open Subtitles | ،وبدون تخدد الماسورة تكون سرعة الرصاصات بطيئة جداً |
Mermilerin çoğunu onlar yedi. Ivan'lara top oynamayı öğretiyoruz. O adamlardan bazıları cidden vurulabilir. | Open Subtitles | لقد انهال عليهم الرصاص بعض هؤلاء الجنود يستطيع القتل فعلاً |
Mermilerin yarısı yamuk. Bu yüzden silahlar tutukluk yapıyor. | Open Subtitles | نصف هذا الرصاص محني فيؤدي لانسداد الرشاشات |
Mermilerin bir kısmı o, yere düştükten sonra ateşlenmiş görünüyor. | Open Subtitles | لقد بدا لى ان بعض الطلقات قد اُطلقت بعد ان رقد على الأرض |
Mermilerin bile beni öldürmeyi başaramadı. | Open Subtitles | لقد تحولت رصاصاتك لتصبح غير نافعة |
Peder Carlos'u öldüren Mermilerin üzerindeki tortuyu inceledim ve, ıı... | Open Subtitles | إختبرتُ البقيّةَ على الرصاصِ الذي قَتلَ الأبَ كارلوس , uh, و G-6. |
O Mermilerin üzerinde herhangi bir organik kalıntı var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي مسائل عضوية على الرصاصات الثلاث؟ |
Ayrıca o mavi Mermilerin benim silahıma uymadığını da anlamışsındır. | Open Subtitles | كما أنني متأكد أنكم اكتشفتم أن تلك الرصاصات الزرقاء لا تطابق المسدس يمكن للرجل أن يمتلك مسدسين، صحيح؟ |
Madem saklayacak bir şeyin yok neden bana o süslü mavi Mermilerin uyduğu silahı göstermiyorsun? | Open Subtitles | فلم لا تريني المسدس الذي يتطابق مع هذه الرصاصات الزرقاء الفاخرة؟ |
Mermilerin açısı atışların 6 metreden daha uzak bir mesafeden yapılmasına olanak veriyor. | Open Subtitles | زوايا الرصاصات حادة جدا لكي تسمح للطلقات أن تأتي من مسافة أكثر من 20 قدم. |
Mermilerin kemiği vurduğu açılara bakılırsa dört farklı yönden gelmişler. - Dört silahlı kişi mi? | Open Subtitles | بناءاً على زوايا إصابة الرصاصات للعظام، يأتي مسارها من 4 زوايا مختلفة. |
Mermilerin biri şahdamarına gelmiş. | Open Subtitles | واحدة من الرصاصات قد إخترقت شريانه الأورطى |
Tetik çekildiğinde, elektronik bir akım Mermilerin arkasındaki fünyeyi ateşliyor. | Open Subtitles | عندما تطلق الرصاص على الجهاز الإلكتروني يضرب التيار مجموع خلفية كل الرصاص |
O zamanda, Mermilerin bakır kaplamaları yoktu, yani damarlarından kaynar sular akıyor gibi olurdu. | Open Subtitles | الآن، تلك الأيام الرصاص لم يكن له سترة نحاسية لذا هو كَانَ مثل صَبّ الماءِ الحارِ من خلال عروقِكَ |
Dr. Woods'un kurbanımızdan çıkardığı merminin yapısı evde bulduğumuz Mermilerin yapısıyla aynı. | Open Subtitles | تركيب عنصري من الرصاص .الذي سحبه الدكتور وود من الضحية |
Bulduğumuz Mermilerin üzerinde senin çetendekilerin imzası vardı. | Open Subtitles | قــذائف الرصاص التي وجــدنها عليـه علامــة طاقمك |
Mermilerin geldiği doğrultu pencerelerle aynı hizada. | Open Subtitles | مسار الرصاص بمستوى النقطة المركزية للنوافذ |
Bu onu durdurmuyor. Mermilerin kinetik enerjisini emiyor. | Open Subtitles | لن يوقفه هذا، لديه مجال كهرومغنطيسي للحماية من الطلقات |
- Evet, Mermilerin tükenmemiş olsaydı çok fena terlemeye başlardım. | Open Subtitles | أجل و سوف أختلف قليلاً و أيضاً يُهيأ لى أن الطلقات نفذت لديك |
Evet. Senin Mermilerin işte. | Open Subtitles | نعم ،هذه هي رصاصاتك |
- Bana Mermilerin nereye gittiğini söyle. | Open Subtitles | - و بعدين اخبرُني اين يذهب هذا الرصاصِ |
- Artık silah ve Mermilerin sende olduğuna epey eminim. | Open Subtitles | متأكد إلى حد ما أنك تملك البندقية والرصاص الان حسناً |
Karnına yediğin Mermilerin hala orada olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن الرصاصة التى أصبت بها فى بيالى ماتزال داخلك |