Ve dediğine göre otobüs durağına beş dakikalık yürüyüş mesafesinde. | Open Subtitles | وقال بأن المحطة تبعد مسافة 5 دقائق سيراً على الأقدام |
Ama bu günlük spamız, şarap barımız, ateşimizi söndürecek bir yer demek ve tüm bunların hepsi yürüme mesafesinde. | Open Subtitles | ولكن هذا يعني أن سيكون لدينا منتجع صحي في اليوم، بار النبيذ، ومحطة النار، مسافة قصيرة سيرا على الأقدام. |
Asrın ortalarında 8 milyar -belki daha fazla- insan kentlerde veya kentlere bir günlük yolculuk mesafesinde yaşayacaklar. | TED | ففي منتصف القرن القادم سنغدو ما يقارب 8 مليارات نسمة تعيش في مدن تبتعد عن بعضها البعض مسافة سير يوم واحد فقط |
Tepelere doğru 1500 m kıvrılan ülkenin en zorlu yollarında başkent Manila'dan iki günlük sürüş mesafesinde. | Open Subtitles | انها سياقة لمدة يومين من العاصمة مانيلا، على بعض من طرق البلد الأكثر وعورة ذلك يلفّ في طريقهم لمسافة 1500 متر نحو التّلال |
Bir ya da iki günlük yürüme mesafesinde. | Open Subtitles | سـير لمسافة يوم.أو لـربّما إثنان |
Sanırım mağara buraya 3-4 günlük yürüyüş mesafesinde. | Open Subtitles | اعتقد ان الكهف يبعد من هنا مسافة ثلاثة اواربعة ايام |
64 saat sonra birçok harika şarkı yazmış bir adama dokunma mesafesinde olacağım ve hala giyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | هل يمكنكِ تصديق أنه بعد 64 ساعة من الآن سنكون على بعد مسافة قصيرة جداً من الرجل الذي كتب العديد من الأغاني الرائعة |
Saklandığı son kilise Çin Mahallesi'ne yürüyüş mesafesinde. | Open Subtitles | مخبأه الأخير كان في كنيسة مع مسافة صغير إلى الحى الصيني |
Ben de geri dönmeyeceğim ve ben arabayla gidilebilecek bir mesafesinde oturuyorum. | Open Subtitles | انا لاأرجع,اما وأنا أعيش في مسافة قصيرة بالسيارة. |
Önlem olsun diye aldım, çünkü kulübe yerel tımarhaneye yürüme mesafesinde. | Open Subtitles | أحضرته كإجراء إحترازي لأن هذه الكوخ على مسافة قريبه مشياً من المصحه النفسيه المحليه |
Daha fazla araştırayım. Tüm kurbanlar Syracuse'a araba sürüm mesafesinde. Yeterli değil, daha kesin bir şey bulmamız gerek. | Open Subtitles | دعني اتعمق اكثر في هذا على مسافة قصيرة بالسيارة من سيراكيوز. نريد شي حاسم. |
Adliyeye yürüme mesafesinde olan bu sevimli sokakta yaşıyordu. | Open Subtitles | كان يعيش وحيداً في شارع جميل يبعد مسافة مشي بسيطة عن المحكمة |
Yani yürüme mesafesinde yaşayan iri yarı bir İtalyan mı var? | Open Subtitles | إذاً هذا الإيطالي السمين، أيسكن على مسافة مشي من هنا؟ |
"Yeni yat limanım 20 dakikalık yürüyüş mesafesinde." | Open Subtitles | "وحوض سفني الجديد لا يبعد إلاّ مسافة مشي لـ20 دقيقة" |
Timim saldırı mesafesinde duruyor. | Open Subtitles | أمرت فريقي بالتحرك إلى مسافة قريبة. |
- Bu noktaya yürüme mesafesinde yaşayan 50 bin kişi olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | -أتعرف، أراهن أنّ هناك حوالي 50 ألف شخص -يسكنون على مسافة سير قريبة من ذلك التقاطع |
Google Maps sekiz saatlik sürüş mesafesinde olduğunu söylüyor. - Eğer... | Open Subtitles | طبقا لخريطة "غوغل" تفصلنا عنها مسافة 8 ساعات بالسيارة |
- Kesinlikle, koşma mesafesinde. | Open Subtitles | -بالتأكيد قد ركضت لمسافة |
- Bu yoldan gidersek Anayol 5 günlük yürüme mesafesinde. | Open Subtitles | تبعد الطرقات السريعة حوالي خمسة أيام سيراً على الأقدام من هذا الطريق |