General Bakshi'ye yeni bir mesaj gönderme zamanı geldi. | Open Subtitles | إنه وقت إرسال رسالة أخرى إلى الجنرال باكشي |
İnsanların ekonomik ilgi alanlarının onların tek ilgi alanı olduğunu düşünmek gibi bir zayıflığım var; ait olma, erdem ve seni gözardı edenlere mesaj gönderme isteğini görmezden geliyorum. | TED | لدي نقطة ضعف، بأنني أتعامل مع المصالح الاقتصادية للناس على أنها اهتمامهم الوحيد، وأتجاهل أموراً مثل الانتماء والفخر والرغبة في إرسال رسالة لمن يتجاهلك. |
"Şuradayım" diyen bir mesaj gönderme yeteneği gerçekten çok önemli. | TED | هذه القدرة على إرسال رسالة تقول ، " هذا ما فعلته"، هي حقاً فى غاية الأهمية. |
Dışarıya mesaj gönderme imkânımız var mı? | Open Subtitles | هل مازالت لديكى طريقة لإرسال رسالة |
Ama dil kesmek mesaj gönderme amaçlı olabilir. | Open Subtitles | لكن قطع اللسان، هذا لإرسال رسالة |
Belki de bir mesaj gönderme konusunda haklısındır. | Open Subtitles | ربما أنت محق عن إرسال رسالة |
Belki de bir mesaj gönderme konusunda haklısındır. | Open Subtitles | ربما أنت محق عن إرسال رسالة |