meslektaşlarından biri dün gece ondan mail aldığını söylemiş. | Open Subtitles | أحد زملائه قال أنهم استلموا رسالة الكترونية منه ليلة أمس. |
Silah, meslektaşlarından birine ait. | Open Subtitles | السّلاح الّذي اُستخدم يعود إلى أحد زملائه |
Vali Rogers, meslektaşlarından birinin desteğini almış gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أن الحاكم (روجرز) كان قادراً على تجنيد مساعدة أحد زملائه .. |
Esselstyn'in önemli başarı öykülerinden birine Cleveland Kliniği'ndeki meslektaşlarından biri de dahildi, Doktor Joseph Crowe. | Open Subtitles | إلّا أن أحّد أكثر قصص الطبيب (إسيلستن) نجاحاً تضمّنت على زميل له (من مستوصف (كليفلاند، (الطبيب (جوزيف كرو. |
Martin katilin meslektaşlarından biri olabileceğini öğrenince kötü oldu. Ne? | Open Subtitles | (مارتن) يواجه مشكلة في تقبل فكرة أن المجرم قد يكون زميل له |
Ancak meslektaşlarından birisi saplantı haline geldi | Open Subtitles | ولكن أحد زملائه أصبح مهووسا |