Metas'ın, karısı ve çocuğunun peşini bırakması konusunda ısrarcı olacağım. | Open Subtitles | سأصر على إبعاد الميتاس لزوجته و لطفلته من قائمتهم. |
Metas'ın uyuşturucuyu bizzat teslim edeceğini söyledi. | Open Subtitles | و أن الميتاس يرغبون بتوصيل المخدرات بأنفسهم، |
Metas'ın elemanları konuşmalarında nereye gittiklerinden bahsetmezlerse hiçbir şeyi patlatamayız. | Open Subtitles | مالم يبدأ هؤلاء الميتاس بالتحدث عن منافذهم مجددًا، فإننا لن نصادر أي شيء. |
Ödemeyi yapamadığında Metas'ın ailene ne yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ما سيفعله الميتاس بعائلتك حينما لا تدفع. |
Metas'ın Meksika Özel Kuvvetleri mensubu üyeleri gibi. | Open Subtitles | القوات المكسيكة الخاصة، مثل جنود الميتاس. |
Metas'ın güvenli evi ile ilgili istihbaratımız var mı? | Open Subtitles | هل من أخبار لدينا عن بيوت الميتاس الآمنة؟ |
Warren, Metas'ın yeniden iletişime geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | قال وارن بأن الميتاس يتواصلون مجددًا. |
Metas'ın kullandığı evi bulacağım. | Open Subtitles | سأجد المنزل الذي يتواجد فيها الميتاس. |
Metas'ın çalışma şekli bu. | Open Subtitles | هذه هي طريقة الميتاس. |
Metas'ın elinde. | Open Subtitles | إنه في حوزة الميتاس. |
Metas'ın adamıydı. | Open Subtitles | لقد كان مسؤولًا في الميتاس. |
Metas'ın imzası. | Open Subtitles | أسلوب الميتاس. |