O gün meteorların dışında başka bir şeyin geldiğini söyledi. | Open Subtitles | يقول أن شيئاً سقط مع النيازك في ذلك اليوم |
Evet, taşlar meteorların içerdiği elementlerden yapılmış olabilir. | Open Subtitles | أجل، لعلّ الجوهرتان صنيعتا عنصر النيازك عينه. |
meteorların hücre yapısını etkilemesi. | Open Subtitles | النيازك تعدل التركيب الخلوي بطريقة ما؟ |
Kuyruklu yıldızlar ve büyük meteorların tümü dünyamız etrafında dönüyordu. | Open Subtitles | المذنبات و الشهب الكبيرة كانت تدور و تندفع حولها |
25 yıl önce dünyaya çarpmış bir sağanaktaki meteorların parçalarını bulmak için bizi işe aldılar işte. | Open Subtitles | وقد وظفونا لايجاد شظايا الشهب التي ضربت الاض منذ 25 عاما |
meteorların üzerinde mikrofosiller bulmuştum. | Open Subtitles | وجدت الأحافير الدقيقة ملتحمة بالنيازك |
Tıpkı düşen meteorların dinozorların sonunu getirip, buzul çağına yol açması gibi. | Open Subtitles | أقرب بالنيازك التي أدت لأنقراض الديناصورات و بشرت بحلول العصر الجليدي على الأرض. |
meteorların zararlı olduğu bilinmiyor... | Open Subtitles | ليس هناك دليل على أن النيازك كانت ضارة ،لكن... |
Tüm bildiğim, meteorların ona, yeraltı madenlerini çıkarabilme ve yeraltında delik açma yeteneği verdiğidir. | Open Subtitles | كل ما كنت أعرفه كان ...بأن النيازك أعطته القدرة .... لإزاحة المعادن و... |
meteorların üzerinde bir parıltı var. Savage'ın asasında da aynı parıltıya sahip iki taş var. | Open Subtitles | النيازك اتّسمت بوهج مميّز، وجوهرتا عصا (سافدج) لهما الوهج عينه. |
Kendimdeyim ama meteorların Haven'ı geçip gitmesi gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | . انا متأكد , انه انا . " ولكني اعتقدت بان الشهب من المفترض ان تضرب " هافين . لماذا تضربنا نحن ؟ |
meteorların üzerinde mikrofosiller bulmuştum. | Open Subtitles | وجدت الأحافير الدقيقة ملتحمة بالنيازك |