Kusursuz bir dünyada olsak, seni bir meydanda kafese kapatırdım. | Open Subtitles | في عالم مثالي، سوف أحبسك في حصن، في الميدان العام |
Bir sonraki gün ana meydanda bir toplantı yaptım ve bazı kadınlar geldi. | TED | لذلك وفي اليوم التالي عقدت اجتماعا في الميدان الرئيسي وحضر بعض النسوة. |
Ve tören alayının yürüyeceği bütün caddeler, merkezde, yani buradaki büyük meydanda birleşiyor. | Open Subtitles | وجميع الطرق تلتقي هنا في الساحة الكبيرة حيث الاستعراضات تجرى هنا في الشوارع |
Tüfekçiler meydanda toplansın. Hadi. Buradan canlı çıkmalarına izin veremem. | Open Subtitles | ليذهب الحرس الي الساحة الان لن يخرجوا من هنا احياء |
ve meydanda bir heykeli dikilecek. Derim ki... | Open Subtitles | و قد يقام له حتى نصب ما فى ميدان, لذا أقول |
Yarın öğle vakti adamlarımız meydanda asılacak. | Open Subtitles | سيشنق رجالنا في الميدان في منتصف ليله غد |
Yarın büyük meydanda dava olacak. | Open Subtitles | ستكون هناك محاكمه باكر فى الميدان العظيم |
Yarın meydanda küçük bir şenlik ateşi olacak... ve hepiniz davetlisiniz. | Open Subtitles | سيكون هناك نارا صغيرة في الميدان غدا و انتم جميعا مدعوين للحضور |
Yarın meydanda küçük bir şenlik ateşi olacak... ve hepiniz davetlisiniz. | Open Subtitles | سيكون هناك نارا صغيرة في الميدان غدا و انتم جميعا مدعوين للحضور |
meydanda toplanıp vadiye bakanlar hava kararınca umutlarını kaybetmişti. | Open Subtitles | الناس في الميدان يفحصون الوادي الذي أخيراً أستسلم و أعطى الأمل لكي يروى أيّ شئ آخر الآن الضوء أخذ في الذبول. |
Renga-sama, ...tüm işbirlikçileri meydanda topladım, aynen dediğiniz gibi. | Open Subtitles | . سيد رينجا , لقد قمت بجمع كل المعاونين في الميدان . كما أمرت , لقد قمت بجمع كل المعاونين في الميدان . كما أمرت |
Kara Şövalye ile aynı meydanda olacağın için çok heyecanlıydın. | Open Subtitles | كُنْتَ متحمّس جداً لِكي تَكُونَ في الساحة مَع الفارس الاسود |
Buraya geldiğimizde, meydanda bir at arabası vardı. Hatırladın mı? | Open Subtitles | عندما وصلنا، كانت هناك عربة في الساحة الرئيسية، أتتذكر ؟ |
Siz şu tarafa gidin, ben bu tarafa, meydanda buluşuruz. | Open Subtitles | اذهب من هذا الاتجاه وأنا سأبحث هنا ونلتقي عند الساحة |
Buna rağmen kilisenin çanları çalıyordu ve bütün küçük dükkanlar kapalıydı ve meydanda hiç kimse yoktu. | Open Subtitles | حين رن جرس الكنيسة , و أغلقت المحلات التجارية ولم يكن احد موجود في الساحة هنا عرف |
meydanda kitap yaktıklarını gördüm. | Open Subtitles | لقد رايتهم يحرقون الكتب في الساحة العامة |
Önce, onları şurada toplamışlar, şu restoranın bulunduğu yerde ya da bu meydanda, sonra da hepsinin altınlarını toplamışlar. | Open Subtitles | في البداية جمعوهم هنا حيث يكمن المطعم الان في هذه الساحة وأخذوا مجوهراتهم |
meydanda şu an yaşananları bize anlatabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع وصف مايحدث في ميدان التحرير الآن؟ |
ve daha önce de gördüğüm bu yaşlı 20 adam, birdenbire baştan aşağı büründükleri savaşçı kostümlerinin içinde ayaklandılar, başlıkları ve mızrakları vardı ve meydanda kimse yoktu, ben de gölgelerle kamufle olmuştum. | TED | وال20 رجل الذين رأيتهم من قبل وقفوا فجأةً في زي المحارب الكامل مع غطاء الرأس والرماح ولم يكن هناك أحداً بالساحة, كنت أتوارى في الظلال |
2.Bölük'ün tüm üyeleri hemen ortak meydanda toplansın. | Open Subtitles | كل اعضاء الجمهرة الثانيه عليهم القدوم الى الساحه العامه حالا |
Yine de burası biraz fazla meydanda, değil mi? | Open Subtitles | إنه مكشوف إلى حد ما ، أليس كذلك ؟ |
Tal Jiza halkı, meydanda toplanın. | Open Subtitles | تعالوا للساحة العامة |
Beni o meydanda görünce çok gurur duyacaksınız çocuklar. | Open Subtitles | أنتم سَتكُونونَ فخورون جداً بي عندما تَروني في ساحة التدريب |
General bu tip abartılı şeylerden pek haz etmez. Sen ve diğerleri meydanda toplanacaksınız. | Open Subtitles | .المندوب يتجهم من مثل هذه التقاليد .أنتَ والآخرون ستتقيدون في مربع التدريب |
Albay halka konuşma yapmam için meydanda bir yeri güven altına alın. | Open Subtitles | أيها العقيد, أمِّن مكاناً لي بالميدان لأخاطب الشعب |
Hazır olduğunda aşağı gel. Aşağıda ya da meydanda olacağım. | Open Subtitles | انزلي عندما تكونين مستعدة ستجدينني في الأسفل أو في بيازا |
- Haberlerin hemen ardından bunu yaparsam berbat biri olduğum kabak gibi meydanda olur. | Open Subtitles | فعل ذلك الآن فقط لأنه كان على الأخبار، هو جبني واضحة. |
Bütün KimlerŞehri sakinleri meydanda toplanmış durumda. | Open Subtitles | آل " هو " جميعهم متجمعون هنا في ساحة البلدة |