fakat bizi mezarından kalkıp ziyaret edeceğini sanmıyorum, bu yüzden... hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لكن لا أعتقد أنها تزورنا من أسفل .. القبر ، لذا لا أعلم |
onu havaya uçurup, kafasını mikserden geçirseler kalan diğer parçalarını da Norveç'e yollasalar yine de mezarından dönerdi. | Open Subtitles | حتي لو فجروه، او وضعوا رأسه في خلاط، و ارسلوا بقية القطع إلى النرويج، ما زال قادر علي العودة من القبر. |
Adam ona mezarından çiçekler gönderiyor ona konser biletleri ayarlıyor. | Open Subtitles | رجلٌ يرسل لها وروداً من القبر ويضع لها موعد الحفلة الموسيقية في تقويمها |
Bu tıpkı Lassie'yi mezarından çıkarıp Louvre Müzesinde sergilemek gibi. | Open Subtitles | هذا مثل أن تنبش قبر لاسي و تضعها للعرض في اللوفر |
Bir mezarda. Cesedi mezarından çıkarmak için izniniz lazım, eğer bir ceset varsa ve otopsi yapılması için. Şüpheli bir durum mu var? | Open Subtitles | ليس تماما، إنها في قبر وأنا أريد الحصول على موافقتك لتشريح الجثة |
Kendi mezarından sürünerek çıkmış. | Open Subtitles | وتركت تواجه الموت زحفت خارج قبرها اللعين |
Eğer gelmesem, baban mezarından sürünerek çıkar ve beni avlardı. | Open Subtitles | والدك كان ليزحف من قبره ليطاردني لو لم آتي إليك |
Beni terketmesi yetmemeiş mi? Ben rahatsız etmek için mezarından kalkıp gelmek zorundamıymış | Open Subtitles | لم يكفى هجرها لى لتعود من القبر لتطاردنى؟ |
Gerçekten de babanın Pitagor Teoremi'ni sana hatırlatmak için mezarından kalkıp geldiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً ان اباك سيعود من القبر ليذكرك بنظرية فيثاغورث؟ |
Onu gözümün önünden bir an bile ayırsam annem mezarından, demir tavasını sallayarak çıkar gelirdi. | Open Subtitles | من الممكن ان تخرج امي من القبر تتوعدني بمقلاتها الحديديه لو اني ابعدت نظري عنه ولو ثانيه. |
Onu öldürürsün, gömersin ama sonra mezarından çıkıp geri gelir. | Open Subtitles | تقتلينها، تدفنيها، لكنها تعود إلى خارج القبر |
Kemikli parmaklarını mezarından bize doğru uzatıyordur. | Open Subtitles | اصابعها العظميه يمكن ان تصل الينا من القبر |
Hâlâ mezarından çıkarmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | ما زالوا يستخرجون الجثّة من القبر الضحل. |
Tam olarak değil. Bir mezarda. Cesedi mezarından çıkarmak için izniniz lazım, eğer bir ceset varsa ve otopsi yapılması için. | Open Subtitles | ليس تماما، إنها في قبر وأنا أريد الحصول على موافقتك لتشريح الجثة |
Bu, belkide, Kral Tut'un mezarından beri bulunan en büyük tarihi buluş! | Open Subtitles | على الأغلب أن هذا أعظم اكتشاف تاريخي منذ قبر الملك توت |
Birden, her bir siktiğimin mezarından ellerinde silahlarla yedi psikopat çıkıyor. | Open Subtitles | فجأه من كل قبر يخرج المختلون السبعه و بكل يد يحملون سلاح |
Onu arka bahçemizdeki mezarından çıkardım ve gece yarısı mezarlığa gizlice girip onu tekrar annemin yanına gömdüm. | Open Subtitles | من قبرها إلى الباحة الخلفية لدينا و تسللت إلى المقابر في منتصف الليل و دفنتها مرة أخرة بجوار أمي |
Eski efendimiz mezarından kalkarsa hiç şaşmam! | Open Subtitles | ولن أتفاجأ في أي يوم لرؤية سيدي الكبير وهو ينهض من قبره |
O geceden beri mezarından dirildiğini gördüğüm o geceden beri benim için bir işkencesin. | Open Subtitles | ، منذ تلك الليلة من بعد تلك الليلة عندما رأيتك ، تقومين من قبرك . قد كنت عذاب لي |
Yaratığı gene mezarından çıkarmış olmalılar. | Open Subtitles | لقد أخرجوا المخلوق من قبرة مرة أخرى |
Yere mezarından izler bırakarak... yavaşça kapımdan girerse ne diyeceğim? | Open Subtitles | ماذا سَأَقُولُ عندما تَدْخلُ أقدامَه بهدوء... تتْركُ العلاماتَ من قبرِه على أرضيتِي؟ |
Onu mezarından çıkardı. | Open Subtitles | لقد قام بتحنيطها |
Kan içmek onu hapsettiğim mezarından kaçmaya hazırladı. | Open Subtitles | وهذا ما خوّله الهرب من المقبرة التي وضعته فيها. |
Biraz mezar kazmadan bunu bilemeyiz. Diğer kurbanlardan birini mezarından çıkarmak için izin aldım. | Open Subtitles | نحن لا نعرف لحد الان.سارتب لنبش احد اجسام الضحايا الاخرين |