Michael Thomas: Bu bir melodi, ritim, hal veya tavır mı? | TED | مايكل تيلسون توماس: ألحن هو أم إيقاع أم مزاج أم سلوك؟ |
Michael Pritchard: Tamam. Biraz da kanalizasyon arıtma tesisinden bir şeyler var. | TED | مايكل: حسناً. تحصلنا على بعض الجريان من محطة للصرف الصحي في المزرعة. |
Hey, moralin Michael'ı ilgilendirmez. Ne yani, rahip mi o? | Open Subtitles | مايكل لا يهتم إن كنت محبطاً هل تظنه قسيسك ؟ |
Bu tanık ile Michael Corleone arasında hiç tampon kişi olmamıştır. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينة و بين مايكل كورليونى أى وسطاء |
Michael'ın da ömrü boyunca komi olmasını istiyorsan hiç durma, hayır de. | Open Subtitles | ومايكل يكون خادم في الفندق لبقية حياته فقط قولي لا فقط ابتعجي |
Bazıları da Michael'ındı, ama bilmeni isteriz ki biz geri çekiliyoruz. | Open Subtitles | بعضها كان جيداً وبعضها كانت لمايكل نُريدك أن تعرفي أننا سنتراجع |
Sizin yeminli ifadenizde, Orada, Michael Corleone'nin emriyle adam öldürdüğünüzü söylüyorsunuz. | Open Subtitles | اعتراف خطى منك أنك ارتكبت جرائم قتل بأوامر من مايكل كورليونى |
Balıkçılar onu öldürmek isteyecektir. Michael elimizde büyük beyaz var. | Open Subtitles | سيحاول الصيادون قتلها ,مايكل لقد جلبنا لأنفسنا القرش الابيض العظيم |
Şimdi Kocam, Michael'i görmen için seni sahaya götürmemiz gerektiğini söylüyor . | Open Subtitles | الآن يقول زوجي إنة يجب أن تسرعي بالذهاب لملعب البيسبول لتلقتقي مايكل |
Ama Michael, yaptığımız her l.P.O.'da yatırımcı olarak arkadaşlarını gösteriyor. | Open Subtitles | لكن مايكل يضع أصدقائه كمستثمرين فى كل أ.ب.و نحن نعملة |
Michael Keen, birinci sınıfta. orta okuldayken okulun en irisiymiş. | Open Subtitles | مايكل كين بي إم أو سي سابق من مدرسته الثانوية. |
'Bu bana çok acı veriyor..." "ama Michael'a dönmek zorundayım." | Open Subtitles | هذا يُمزّقُني إرباً إرباً، لكنى يجب ان اعود الى مايكل |
Bu sistemi New Yorker'dan getiren kişi ise Michael Kelly'ydi. | Open Subtitles | هذا هو النظام الذي مايكل كيلي جلبه معه من النيويوركر |
- Yalnız ben Michael'la gidiyorum. - Beni de götüremez misin? | Open Subtitles | في الحقيقة أنا ذاهبة مع مايكل أليس بالإمكان أن تأخذيني معك؟ |
Michael burada yaşamaya karar verdi... babasının hazırlattığı broşürde görünen bu model evde. | Open Subtitles | لاثبات اخلاصه لعمل الاسره قرر مايكل ان يعيش هنا فى هذه الوحده النموذجيه |
Michael, Bayan Flanagan'a bunu iki kere daha... daha yapacağımızı söyler misin? | Open Subtitles | آه، مايكل , هل اخبرت السيدة فلاناجان بأنّنا سَنَكُونُ إثنان إضافي للازعاج؟ |
Kocam Michael sabah 9:15'de süpermarkete gitmek için dışarı çıktı. | Open Subtitles | زوجي مايكل توه إلى السوق المركزي في 9: 15 صباحاً. |
"Michael, kizlarinin nesi var bilmiyorum. Benim Marcia'm vajina kelimesini asla kullanmaz. " | Open Subtitles | مايكل لا أعرف ما خطب صديقتك إن صديقتي لا تقول هذه الكلمة أبدا |
Su başka yere gidecek Michael. İşte şunu kaldıralım ve içkileriniz burada. | Open Subtitles | قد لا تحتاج الى بعض الأماكن مايكل لنخرج هذه الردهة ونفعل هذا |
Robbie,Michael, Kyle siz sonra ve Dixon sen dışarıda otur. | Open Subtitles | و روبي ومايكل وكايل في الجولــة الأخيرة وديكسون يظل بالخـارج |
Michael Carleone'yle ilgili harika bir örnek verdi, "Baba"daki Al Pacino'nun karakterinin omurgası büyük ihtimalle babasını memnun etmekti. | TED | أعطتني مثالا رائعا لمايكل كورليوني، شخصية آل باتشينو في "العراب،" وأنه على الأرجح عموده الفقري كان هو إرضاء والده. |
İlk endişem, amiri Michael Vaughn'un onunla fazla ilgili olması konusundaydı, ki hâlâ bu fikirdeyim. | Open Subtitles | وكان يتعلق بمايكل فون كان عاطفيا جدا بتعامله معها |
Fakat Başmelek Michael, kardeşine karşı durdu ve insanlığın yanında savaştı. | Open Subtitles | لكن رئيس الملائكة ميخائيل وقفت ضد شقيقه وقاتلوا على الجانب الإنسانية. |
Eğer Michael ortadan kaybolursa, ben ve Charlie ne olacağız, hmm? | Open Subtitles | ماذا سوف يحدث لتشآرلي ولي ؟ اذا مآيكل اخـتفى هآه ؟ |
Michael'ın babası bilgisayar adı verilen bir şey üzerine çalışıyordu. | TED | وقد كان والد ميشيل يعمل على الكمبيوتر في تلك الاثناء |