- Çiti kırıp taze yonca yemişler. - midelerini şişirir. | Open Subtitles | لقد كسروا السياج وأكلوا برسيماً غير ناضج جعل بطونهم مُنتفخة |
Rahipler midelerini doldurmak için eve üşüştü. | Open Subtitles | وجاء الكثير من الكهنة إلى المنزل لملء بطونهم |
midelerini dolu tutarsan seni her yere izlerler. | Open Subtitles | ما إن تُبقي بطونهم شبعة، سيتبعونكِ إلى أي مكانٍ. |
Sabahı zehirli tohumlar ve yasak meyveler yiyerek geçirdikten sonra midelerini yatıştıracak bir şeyler bulma telaşına giriyorlar. | Open Subtitles | بعد الأكل الصباحي من البذور السامة و الفاكهة المحرمة, التسابق جار للعثور على شيء يهدأ بطونهم. |
Polipler midelerini sıkar ve rakiplerini canlı olarak sindirirler. | Open Subtitles | تقذف (البتله) أحشائها وبكل بساطة تهضم غريمها حيا |
Kil midelerini yatıştırmakla kalmıyor kalsiyum ve sodyum desteği veren bir de vitamin ilacı vazifesi görüyor. | Open Subtitles | لا يستقر فقط الطين في بطونهم, لكنه يعمل أيضا على شكل حبوب فيتامين, يمدهم بالصوديوم والكالسيوم والمكملات الغذائية. |
Biz kara ekmek, ot yerken onlar midelerini etle şişirir. | Open Subtitles | يملؤون بطونهم بلحوم البقر بينما نحن نأكل الخبز المعفن |
Açlıkları dinmeyecek, midelerini onunla dolduracaklar günahların içine tökezleyerek düşecekler. | Open Subtitles | "لن يُشبِعوا جوعهم ويملئوا بطونهم بذلك" "لِما جعلتهم يتعثرون في الخطيئة" |
midelerini kesip açıyorlar, köprüden aşağı asıyorlar. | Open Subtitles | انه يفتح بطونهم ويشنقهم على الجسور. |
midelerini kesip açtı. | Open Subtitles | هو شق بطونهم |
Ayrıca midelerini sıkar ve mercanları topluca sindirirler. | Open Subtitles | هي الأخرى تقذف أحشائها وتهضم (المرجان) بالجملة |