Tadacağı tek şey kendi öfkesi olacak o da midesine oturacak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي ستتذوقه هو مرارتها وعليها أن تأخذ شيئاً من أجل معدتها |
Başı yetrince arkaya yatırılmamış. Nefesini midesine üflüyorsun. | Open Subtitles | رأسها ليس منحنياً كفاية أنت تنفخ الهواء في معدتها |
Kendini koltuğa doğru çekerken, bir de midesine kurşun yemiş. | Open Subtitles | وجره في اتجاه الكرسي . ثم اطلق عليه النار في بطنه |
Tamam, bakalım midesine ne girmiş. | Open Subtitles | حسنا ، لنشاهد ماذا تحمل في بطنها. |
Yaşam döngüsünü sürdürebilmek için bir koyunun veya ineğin midesine yerleşmesi gereken bir parazit. | TED | دودة طفياية صغيرة تصيب الدماغ وعليها أن تكون داخل معدة خروف أو بقرة.. لكي تتمكن من إستكمال دورة حياتها. |
Biraz sonra midesine gidecekti, ve ancak oradan alabilirdin. | Open Subtitles | المحطة القادمة هي المعدة ولا يمكن التراجع من هناك. |
Bu direnişi canavarın midesine taşımalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ هذا إلى بطن الوحش |
- Sanırım bir ordunun ilerlemesi midesine bağlı. | Open Subtitles | حسنا؛ أنا أفترض أن الجيوش تسير تبع معدتها |
Böylece midesine geldik. Kızarmış kalamar. | Open Subtitles | مما يأخذني إلى معدتها حبار مقلي |
Gastrik baypas ameliyatı. midesine kelepçe taktırmış. | Open Subtitles | جراحةُ مجازةٍ معديّة، لقد خرزت معدتها |
Bıçak tam midesine girmiş ve yara oldukça derin. | Open Subtitles | لقد تلقّى طعنة في بطنه و الجرح عميق جداً. |
midesine çalış ve sağ bacağından sakın. | Open Subtitles | استهدف بطنه وابتعد عن ساقه اليمنى |
midesine çalış ve sağ bacağından sakın. | Open Subtitles | هاجمه فى بطنه وابتعد عن سـاقه اليمنى |
Çocuklar, midesine kadar çok iğrenç bir yara izi var. | Open Subtitles | بنات . لديها ندبة مقرفة اسفل بطنها |
midesine hortum koydular. | Open Subtitles | لقد أدخلوا أنبوباً عبر حلقها إلى بطنها. |
Yılanlı cinayet kurbanının midesine çizilen işaretin aynısı. | Open Subtitles | إنّها العلامة عينها التي نُقشت على معدة ضحيّة الأفاعي |
Karınca ne yapıyordu? Beyni bir tür karaciğer kurdunun etkisine girmişti ve bu kurt üremek için bir koyunun veya ineğin midesine girmeliydi. | TED | ولماذا كانت تقوم بذلك؟ حسنا، كان دماغها مصاب بفيروس الدودة الشريطية والتي .. بدورها كانت بحاجة الى ان تكون داخل معدة الخروف حتى تستطيع التكاثر. |
Daha doğrusu benzini varmış. midesine kadar inmiş. | Open Subtitles | الغازولين بالتحديد , طوال طريق خط المعدة |
Neyse, kurşun midesine saplanınca midesi bulanmış. | Open Subtitles | على أية حال وعندما دخلت الرصاصة واستقرت في المعدة |
Bu gece bir Thenn'in midesine mi girmek istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تريدون أن تملئوا بطن ثيني، الليلة؟ |
- Canavarın midesine hoş geldin. | Open Subtitles | فلتنظري لبطن الوحش |
Kalbi midesine bağlı, işte o kadar | Open Subtitles | ، قلبه متعلق بمعدته هذا كل ما فى الامر |
Yemek borusuna yaptığı basınç, midesine daha fazla yemek almasına olanak sağlıyor. | Open Subtitles | بأن يزيد الضغط الصدري خلال المريء مما يمكنهُ أن يبتلع طعاماً أكثر |
Ama bir mektup açacağını bir adamın midesine sokarken çekilmiş görüntüler var. | Open Subtitles | و لكننا لدينا الشريط المسجل و هى تقوم بطعنه فى معدته |
Toz zencefil almak için, midesine iyi gelir diye. | Open Subtitles | كنت أحاول البحث عن مخلل الزنجبيل لأنه مفيد للمعدة |