Soniya hanım bu süt ve krem mideye gitmek içindir. | Open Subtitles | سيدة سونيا يجب أن يذهب الحليب و الكريم الى المعدة |
Yemek, yemek borusundan mideye indiği zaman kasın görevi yemeğin yukarı doğru gitmesini önlemektir. | TED | بعد دخول الطعام إلى المعدة من المريء، تتجسّد مهمّة هذه العضلة بإيقافه من الارتجاع مرّة أخرى إلى الأعلى. |
Boş mideye ağrı kesici almak konusunda ben ne dedim? | Open Subtitles | ما الذي قلته لك بشأن مسكنات الألم على معدة خاوية؟ |
Sağlam bir mideye ihtiyacınız var. Dışarıda beklemeniz daha iyi olur. | Open Subtitles | ستحتاج الى معدة قوية من الأفضل الانتظار بالخارج |
Bu tip sıvılar mideye giderse çok zehirli olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | من الواضح أنكِ تعرفين بأن هذه السوائل من هذا النوع تكون شديدة السُمية عند تناولها. |
- Çok güzel ama mideye dokunuyor. - Köpek öldüren. | Open Subtitles | جيد من أجل المعدة المتهيجة الشعر القديم للكلب |
O yüzden çekirdeğini kaldırıp acilen mideye git. | Open Subtitles | لذا أقترح أن تجمع نواتك إلى المعدة بسرعة |
Hayatın mideye bağlı olması güzel bir şey. | Open Subtitles | من الجيد أن الحياة يمكن تلخيصها في المعدة |
- Çok güzel ama mideye dokunuyor. - Köpek öldüren. | Open Subtitles | جيد من أجل المعدة المتهيجة,الشعر القديم للكلب |
Kolona ve mideye doğru yerleşmiş. Durumu gerçekten kötü. | Open Subtitles | إخترقت القولون و المعدة, إنّه في حالة حرجة جداً. |
Gaz, boş mideye daha çabuk etki eder. Bir isteğin var mı? | Open Subtitles | يعمل الغاز بسرعةعلى معدة فارغة هل من طلبات ؟ |
Boş mideye yumruk yemek gibisi yoktur. | Open Subtitles | هل تعلمين كيف هو الشعور باللكم على معدة خاوية؟ |
mideye indirilen onca istiridyeyi sindirmek deniz aygırı kolonilerini kokunun egemen olduğu yerler haline getiren hava akımları(! | Open Subtitles | هضم معدة مليئة بالبطلينوس يولّد ريحاً كثيراً جاعلة مستعمرات الفظ عامرة بالرّوائح |
Boş mideye martini ve şampanya içerse herkes bayılır. | Open Subtitles | كؤوس شمبانيا ومارتيني قليلة على معدة فارغة ، هذا كفيل بجعل أي فرد يفقد وعيه |
Yine de kalanını mideye indirmekten çekinmedin. | Open Subtitles | و هذا لم يوقفك عن تناولها |
Şansına, yapacağım iş için boş bir mideye ihtiyacım var. | Open Subtitles | من حسنّ حظــكِ ، أنــا أحتــاج لمعدة خــاية لـما أودّ القيــام بــه |
Sıvının mideye ulaşması 10 saniye alır. | Open Subtitles | السائل يستغرق 10 ثوان لكى يصل للمعده |
Hepsini bir saat içinde mideye indirmesi gerekiyor. | Open Subtitles | .و كلّها عليها أن تنهيها و تأكلها في أقلَ من ساعة |
Ağrıyan mideye iyi gelse de şu yolladığın Sebzilla istenen patlamayı yaratamadı. | Open Subtitles | الأن, على الرغم من أنها جيده لأضطراب المعده مخدرك لم ينجح في المبيعات |
mideye dogru it, ve buradaki delgiler bagirsaklara tutunsun. | Open Subtitles | اغرسه بالمعدة هكذا و عندما تعلق هذه الأجزاء بالأمعاء اجذبه للخارج |
Filipin hükümetinin 3 milyar dolarını mideye indirmek için ortaya 3 milyar dolarını koyması lazım. | Open Subtitles | لكي يتمكن من ابتلاع 3 بليون دولار ،من الحكومة الفلبينية يجبُ أنْ يدفع 3 بليون من ماله. |
Çünkü yeni bir kutu aldım ve kurabiye canavarının onu mideye indirmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لأني أبتعت علبة جديدة ولا أريده أن يأكلهم كلهم |
Masum bir şekilde barda çerez yediğini düşünürken... 39 pis elli yabancıdan bulaşmış... ölümcül bakterileri mideye indiriyorsun. | Open Subtitles | نعم، لذا عندما تعتقد بأنّك بشكل بريء تأكل وجبة خفيفة صغيرة أنت تأكل في الحقيقة ما يمكن أن يسبب لك الموت بكتيريا من حوالي 39 يدا غريبة ملوّثة |