Güzel ama Milhouse'u götüremezsin. Çocuğumu ziyaret etme hakkım var. | Open Subtitles | " حسناً لكنك لن تأخذي " ميلهاوس لدي حقوق زيارة |
Milhouse'u öpmek sayılıyor mu? | Open Subtitles | هل تقبيل ميلهاوس يحسب كأنه تدنيس؟ |
Milhouse'u Amerika'nın En Çok Arananları'na nasıl koymuştum? | Open Subtitles | تتذكرين عندما وضعت صورة (ميلهاوس) على قائمة المطلوبين للعدالة حالاً؟ |
Kimse Milhouse'u sevmiyor Lisa, cezalısın. | Open Subtitles | لا أحد يحب (ميلهاوس)! (ليسا)، أنت معاقبة بالحجز. |
Nelson'un içindeki Milhouse'u çıkarmak istediğimi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أريد أن أُخرج الـ(ميلهاوس) الذي بداخل (نيلسن). |
Milhouse'u görmek için uçağa bineceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | " لم أفكر بأخذ طائرة لرؤية " ميلهاوس |
Milhouse'u istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ميلهاوس.. ؟ |
Şey, Milhouse'u uzaklaştırdıkları için mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيد لأنهم طردوا ميلهاوس |
Siz Peyton'ın ailesinin peşinde koşarken teröristler Doktor Milhouse'u ya da Valor Havacılıktaki baş mühendisleri kaçıracaktır ve hava aracını çalıştıracaklardır. | Open Subtitles | سوف يقومُ الإرهابيون بالقبض على # الدكتور/ ميلهاوس # أو أحدُ المهندسين المسؤولين من مركز "فالور" ويقومون بإطلاق الطائرة البحرية بدون طيار |
Bu bana, Milhouse'u oyundan almam gerektiğini hatırlattı. | Open Subtitles | مما يذكّرني بأن عليّ الذهاب إلى منزل (ميلهاوس) لكي... نمارس الرياضة |
Vay canına, bu şey Milhouse'u işinden edebilir. | Open Subtitles | عظيم، يمكنها أن تحل محل (ميلهاوس) |
-Uter Milhouse'u seviyor | Open Subtitles | -أوتر) يحب (ميلهاوس) )! |
LISA, Milhouse'u SEVİYOR | Open Subtitles | "(ليزا) تحب (ميلهاوس)" |
Size Milhouse'u vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك ميلهاوس... ؟ . |
Doğru duydun, Milhouse'u biliyorum. | Open Subtitles | أجل، أعلم بأمر (ميلهاوس) |