Canlılar bunu bir milyar yıldan uzun bir süredir aynı şekilde yapıyorlar. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي كانت تقوم بها الكائنات الحية لأكثر من مليار سنة. |
İlk ilkel hücreler, bir milyar yıldan daha uzun bir süre önce bu gezegende gelişmeye başladı. | TED | أتدركون، أنه منذ أكثر من مليار سنة مضت، بدأت الخلايا البدائية الأولى تتطور على هذا الكوكب. |
Dünya'nın 4.5 milyar yıldan uzun bir süre varlığını sürdürebildiğine inanmak zor. | Open Subtitles | من الصعب أن نصدق أن الأرض عاشت لمدة أطول من 4,5 مليار سنة |
Bazı yıldızlar tahmin edebileceğimizden daha yaşlıdır on milyar yıldan daha fazla. | Open Subtitles | بعض النجوم قديم بشكل لا يمكن تصوره أكثر من 10 مليارات سنة من العمر |
3 milyar yıldan da uzun bir süreç boyunca uzanan ve bizi, bu gezegendeki ilk canlıya bağlayan kesintisiz bir hat mevcut. | Open Subtitles | يوجد خيط مُستمر امتدَ خلال أكثر من ثلاثة مليارات سنة و الذي يربطنا إلى الحياة الأولى |
Dünya 4 milyar yıldan beri dönüyor. | Open Subtitles | العالم يتحول لحوالي 4 مليارات سنة |
4,5 milyar yıldan sonra insanoğlu sahneye çıktı. | Open Subtitles | بعد أربعه ونصف مليار سنة وصل الجنس البشرى إلى مسرح الحدث |
Bu ağır çekim çarpışma aslında 2 milyar yıldan fazla bir sürede meydana gelecek. | Open Subtitles | تصادم بطيء سوف يحدث على مدى أكثر من 2 مليار سنة |
Bir milyar yıldan uzun bir süre ondan beslenebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا تغذية قبالة منه لأكثر من مليار سنة. |
Dört buçuk milyar yıldan sonra bile hâlâ çok sıcak olduğunu hesaba katarsak, nasıl bir ısıdan söz ettiğimizi varın siz düşünün. | Open Subtitles | فهو يقدم لكم فكرة عن مدى -حينما ندرك أنه حتى بعد - أربعةٍ ونصف مليار سنة |
DNA hepimizi birbirimize bağlıyor, yeterince geriye gidersek bir milyar yıldan fazla, göreceğiz ki barakuda, bakteri ve mantarlarla aynı köklere sahibiz. | TED | الحمض النووي (DNA) يربطنا جميعاً ، لدينا اصل مشترك مع سمك (الباركودا) ولو رجعت في الماضي حوالي مليار سنة لوجدت ان لدينا اصل مشترك مع (البكتيريا) و (فطر المشروم) |
4 milyar yıldan daha yaşlı. | Open Subtitles | عمرها أربعة مليارات سنة. |