Bu iki kara delik çarpışıyor, ve bir milyar yıllık bir zaman ölçeğinde kaynaşacaklar. | TED | يتجه هذين الثقبين الأسودين نحو الإصطدام، و سيندمجان خلال مدة مليار سنة تقريبا. |
Bu gezegeni birlikte paylaştığımız sekiz milyon türü araştıracaksanız her birinin dört milyar yıllık bir evrim süreci olduğunu düşünün. | TED | إذا نظرتم إلى الثمانية مليون كائن التي نتشارك معها الكوكب، اعتبروا أنهم تطورٌ استمر لمدة أربعة مليار سنة. |
Onların çalışmaları, 'kayaç döngüsü'nün bulunmasına ve bu çalışmanın da 21. yüzyılın ortalarında yapılan 'plaka tektoniği' ile birleşerek erimiş kabuklu, sarsılan ve tamamen çevreleyen büyük yerküre teorisinin oluşmasına sebep oldu. Bir safra taşından, 4.5 milyar yıllık bir gezegene... | TED | ومن عملهم جاءت دورة الصخور، جنبا إلى جنب مع الصفائح التكتونية في منتصف القرن العشرين لتعطينا نظرية الأرض المنصهرة- المتقشرة والمرتجة والمطوّقة العظيمة. من حصاة صفراوية لكوكب عمره 4.5 مليار سنة. |