Bu olay büyük ve sadece bir fırsatımız var ve yanlış gitmesi için milyonlarca yol var. | Open Subtitles | حسنا , هذا كبير لدينا فرصة واحدة وهناك مليون طريقة لافساد الامر لذلك ليصغي الى الجميع بحذر |
Sen bize kusursuz ebeveynlik için bir yol olmadığını ama iyi ebeveynlik için milyonlarca yol olduğunu öğrettin. | Open Subtitles | لأنه علمنا أنه من المستحيل أن أنكون أهلاً ممتازين و لكن هنالك مليون طريقة لكي نكون جيدين |
Bunu yapabilmesi için milyonlarca yol var ve bir nevi bu akıl oyunları, ikna gücü... | Open Subtitles | هناك مليون طريقة لفعلها وكلها ألعاب عقل كقوة التخمين |
Betty, sana neler hissettiğimi söylemek için milyonlarca yol düşündüm. | Open Subtitles | الآن، ( بيتي )، أنا أحاول أن أفكر في مليون طريقة لأخبركِ كيف أشعر |
Hayır ama milyonlarca yol var. | Open Subtitles | لا , ولكن هناك مليون طريقة |