-Biraz parayla Min-Yung'un kalıcı bir evi yoktu. | Open Subtitles | مع القليل من المال، لم تكن (مِن يانغ) تملك منزلا دائماً. |
Min-Yung'ın patronu Booth'a bir müşterisinin ona cinsel sarkıntılık ettiğini söylemiş. | Open Subtitles | -ممتاز . قام رئيس (مِن يانغ) بإخبار (بوث) أنّ واحداً من زبائنها كان يتحرش بها جنسياً. |
Min-Yung'a asılan olmuş Walford da kayıtlı bir seks suçlusu. | Open Subtitles | تعرّضت (مِن يانغ) للتحرش، و(والفورد) مرتكب جرائم جنسية. |
Min-Yung kaybolduğu gün onun evini temizliyormuş. | Open Subtitles | كانت (مِن يانغ) تنظّف منزله في اليوم الذي إختفت فيه. |
Bahse girerim ölmeden önce Min-Yung'ı döven kişi işi bitirmek için geri döndü. | Open Subtitles | أراهنكِ أنّ من ضرب (مِن يانغ) قبل مقتلها عاد لإنهاء المهمة. |
Arkadaşınız Min-Yung'a ne olduğunu bulmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأعرف ما حصل لصديقتكِ (مِن يانغ). |
Min-Yung yaralıydı. Morlukları vardı. Biri ona vurmuştu. | Open Subtitles | إسمعي، كانت (مِن يانغ) متأذية، كان مصابة بكدمات، ضربها أحد. |
Yanbian'da Min-Yung'ın babasını öldürmekten aranıyor. | Open Subtitles | هو مطلوب في (يانبيان) بتهمة قتل والد (مِن يانغ). |
Min-Yung da o yüzden buraya gelmeyi kafaya koymuştu. | Open Subtitles | ولهذا كانت (مِن يانغ) مصممة جدّاً على القدوم إلى هنا. |
Ama o kadınları gördüğümde,.. ...Min-Yung'ın hayatını ve nasıl öldüğünü düşündüm. | Open Subtitles | لكن عندما رأيتُ تلك النسوة، فكرتُ بحياة (مِن يانغ) وكيف ماتت... |
Bu mümkün değil. Benim Min-Yung'ım Yanbian'da. | Open Subtitles | ذلك غير ممكن، فتاتي (مِن يانغ) في (يانبيان). |
Ve başında, saatini Min-Yung'ın üzerinde bulduğumuz kadın var. | Open Subtitles | وتديرها المرأة التي وُجدت ساعتها مع (مِن يانغ). |
Min-Yung'ı bağlamak için neden çantayı kullandı? | Open Subtitles | لمَ قد تستعمل الحقيبة لتقييد (مِن يانغ)؟ |
Askıyı Min-Yung'ın bileklerine doladı. Böylece onu zorlanmadan yoldan sürükleyecek avantajı sağladı. | Open Subtitles | لفّت الرباط حول معصم (مِن يانغ) مانحاً إياها تأثيراً أكبر لسحبها بعيداً عن الطريق. |
Min-Yung'ın tüm müşterilerinin listesi lazım olacak. | Open Subtitles | -سأحتاج لقائمة بكلّ زبائن (مِن يانغ ). |
Min-Yung onun bazı imalarda bulunduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت (مِن يانغ) أنّه يقوم بتلميحات. |
Min-Yung'ın müşterilerini araştırdım. | Open Subtitles | قمتُ ببحث في خلفيات زبائن (مِن يانغ). |
Min-Yung'ın fotoğrafındaki adamı teşhis ettin mi? | Open Subtitles | هل حددتِ هوية الرجل في صورة (مِن يانغ)؟ |
Min-Yung olduğundan emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنّها (مِن يانغ)؟ |
Min-Yung'ı öldürdüğünü biliyoruz Tammy. | Open Subtitles | (تامي)، نعرف أنّكِ قتلتِ (مِن يانغ). |