ويكيبيديا

    "minty" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مينتي
        
    • منتي
        
    Neden olmasın Sayın Minty, ittifak NRI ile olmuştur. Open Subtitles لما لا, سيد. مينتي. لقد وجدوا 'نسيب'إن.أر.إي.
    bir şekilde biz Minty köyü ve çevresinde oy almak .. Open Subtitles لو بطريقة ما حصلنا على تصويت سكان قرية مينتي..
    Yan yana çalışan bu özgür ve köleleştirilmiş siyahi atmosferinde Minty, 1844'te evlendiği özgür siyah adam John Tubman ile tanıştı. TED في هذا الجو المختلط للسود الأحرار والعبيد الذين يعملون جنباً إلى جنب، التقت مينتي بجون توبمان، وهو رجل أسود حُر تزوجته عام 1844.
    Minty'nin iki büyük kız kardeşi prangalı mahkumlar olarak satıldı. TED اثنتان من أخوات منتي الأكبر تم بيعهم لعصابات الرقّ.
    Minty küçük bir çocukken bile onu kırbaçlayan ve cezalandıran farklı sahiplere kiralanmıştı. TED حتى في طفولتها، تم تأجير منتي لمُلاك مختلفين، الذين أخضعوها للجلد والعقاب.
    Şimdi gitti. Minty'yle şehirde takılıyorlar. Open Subtitles إنه يتسـكع في المدينـة مع مينتي
    Insanlar dışarıdaki nedenlerden dolayı bana Minty diyor. Open Subtitles الناس تُلقبني مينتي لأسباب خارجية.
    Onlar dışarındaki nedenlerden dolayı bana Minty diyor. Open Subtitles أنهم يدعوني مينتي لآسباب خارجية.
    Minty dürüstçe izah etmeye kalkıştığındaysa, Fuzzy ona "İbne" dedi. Open Subtitles وحينما إعترف (مينتي) بذلك وصفه (فازي) باللوطي
    Kardeşim, Minty adamları köyümüze girdi. Open Subtitles أخى, رجال مينتي دخلوا القرية.
    Bizim köyümüzde Minty'in adamları? Open Subtitles رجال مينتي فى قريتنا؟
    Onlar MLA Minty Tejpal'ın adamlarıdır. Open Subtitles هؤلاء رجال ملا مينتي تيجبال.
    Onun sınırlarında kalması için Minty'e söyle. Open Subtitles أخبر مينتي أن يلتزم بحدوده.
    Myrtle ve Minty'yi yakalamış. Onları yiyecekler galiba. Bir şey yapmalıyız. Open Subtitles معه (ميرتل) و(مينتي)، أظنّ أنّهم سيأكلونهما، علينا فعل شيء ما
    Ya arkadaşın Minty? Open Subtitles صديقك " مينتي " ؟ ـ ـ ـ
    Genç Minty'nin hayatı bir komşu dükkandaki işi ile sonsuza dek değişmişti. TED حياة الشابة منتي تغيرت للأبد حينما كانت في مهمة إلى متجر في الحي.
    Orada bir denetmen kaçak bir köleye iki sterlin attı, onu ıskaladı ve Minty'e çarptı. TED هناك، ألقى أحد المشرفين بأثقال وزنها 2 باوند على عبد هارب، ولكنه أصاب منتي بالخطأ.
    Minty'nin sahibi onu satmayı denedi, fakat uyku büyüsüne düşmüş bir köleyi satın almak isteyen kimse yoktu. TED مالكة منتي حاولت بيعها، ولكن لم يكن هناك مشترون لعبد مصاب بالخدار.
    Ağaç kesmek Minty'nin fiziksel gücünü arttırdı ve odunları gemiyle kuzeye götüren özgür siyahi denizcilerle tanıştırdı. TED تقطيع الخشب زاد من قوة منتي البدنية وجعلها على اتصال مع البحارة السود الأحرار الذين يشحنون الخشب للشمال.
    Minty, onlardan ticari güzergâhlar boyunca meydana gelen gizli iletişimleri, hayatında daha sonra çok değerli olduğunu kanıtlayacak bilgileri öğrendi. TED تعلمت منتي منهم الاتصالات السرية التي تحدث طوال طريق التجارة، المعلومة التي من شأنها أن تثبت أنها لا تقدر بثمن في وقت لاحق من حياتها.
    Minty, beni bir hayır işi için kandırmaya çalışıyor. Open Subtitles (منتي) تحاول إقناعي بعمل بعض من اعمالها الخيرية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد