ويكيبيديا

    "miyim diye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إذا كان بإمكاني
        
    • إن كان بإمكاني
        
    • إن أمكنني
        
    • إن كان بوسعي
        
    • إن كنت أستطيع
        
    • اذا كنت استطيع
        
    • عما إذا كنت
        
    • إذا كنتُ
        
    • إذا كان يمكنني
        
    • إذا كنت أستطيع
        
    • لأرى إن كنت
        
    • لأرى إن كنتُ أستطيع
        
    • إذا بإمكاني
        
    • إذا كان بوسعي
        
    • إذا كان يمكن أن
        
    Ayrılmadan önce cep numaranı veya e-posta adresini alabilir miyim diye düşünüyordum. Open Subtitles كنت أتسال , إذا كان بإمكاني أخذ رقم هاتفك وبريدك الإلكتروني ؟
    Başka bir buluşmam daha var, gidebilecek miyim diye merak ettim. Open Subtitles عندي موعد اخر اريد أن أتأكد إن كان بإمكاني اللحاق به
    Yarın sizinle beş dakika görüşebilir miyim diye merak ediyordum? Open Subtitles كنت أتساءل إن أمكنني الحصول على خمس دقائق معك غداً
    Acaba arkadaşınla çıkabilir miyim diye soracaktım. Open Subtitles كنتُ أتسائل إن كان بوسعي سؤال صديقتك الخروج معي
    Belki de ben, bu şeyleri kurtarabilir miyim diye bakarken sen de sessiz olmak istersin? Open Subtitles ربما عليكِ الهدوء بينما أقرر إن كنت أستطيع الإحتفاظ بهم
    Sadece birkaç şey karalayabilir miyim diye merak ettim. Open Subtitles اتساءل اذا كنت استطيع كتابة اشياء بسيطة
    Hayır, ben sadece bir tane alabilir miyim diye soracaktım. Open Subtitles لا، وكنت أتساءل إذا كان بإمكاني بوم واحد.
    Yardım edebilir miyim diye gelip baktım. O zaman kanlar içindeki nabzı durmuş bu adamı buldum. Open Subtitles لذا ، دخلتُ لأرى إذا كان بإمكاني المساعدة وذلك عندما إكتشفتُ ذلك الرجل
    Yani biri vardı tabii ama görebilecek miyim diye bakmama gerek yoktu. Open Subtitles كان هناك شخص هناك و لكن لم أكن بحاجة للنظر لأرى إذا كان بإمكاني رؤيته
    Ama konteynere koyarken kötü oldum, acaba sana verebilir miyim diye merak ettim. Open Subtitles ولكني شعرت بسوء لوضعهم بالحاوية لذلك. أتسائل إن كان بإمكاني أن أعطيكِ إياها
    Patrick'i görmeye gittim, davasıyla ilgili yardım edebilir miyim diye düşündüm. TED عدتُ لرؤية باتريك، عدتُ لأرى إن كان بإمكاني مساعدته في هذه القضية القانونية.
    Meşgul olduğunu tahmin ediyorum ama yeni Buick'lerden birini alabilir miyim diye soracaktım. Open Subtitles ... أردت معرفة إن كان بإمكاني أخذ إحدى سيارات البيوك الجديدة ، الليلة
    Baba, ben işi alabilir miyim diye soruyorum. Open Subtitles أبي ،أنا أسألك إن أمكنني الإحتفاظ بالوظيفة؟
    Her akşam beni düşündürecek bir şey verebilir miyim diye bakalım. Open Subtitles دعنا نرى إن أمكنني إعطائك شيئاً لتفكر بي طوال الليل
    On iki yaşındayken, anneme yemeğe okuldan bir arkadaşımı getirebilir miyim diye sordum. Open Subtitles عندما كنت في الـ12، سألت أمي إن كان بوسعي إحضار شخص من المدرسة ليأكل معنا
    Bu işi halletmek için, seni kandırabilir miyim diye düşünüyordum. Open Subtitles وتحقيقاً لهذه الغاية كنت أتساءل إن كنت أستطيع إقناعكِ بتركيب هذه
    Benim benim ... ço-ço-çok fazla sorum var, ama tam da şuan sana, laptop ını ödünç alabilir miyim diye soracaktım. Open Subtitles لدي... الكثير من الأسئلة لكن الان, سأسألك اذا كنت استطيع استعارة جهازك المحمول؟
    Kitap ödünç alabilir miyim diye soracaktım? Open Subtitles كنت أتساءل عما إذا كنت قد تعيرني كتاباً.
    Önüme makarna koydun ve evlenmek ister miyim diye sordun. Open Subtitles وضعت بعض النودلز و سألتني إذا كنتُ أريد الزواج بك
    Diğerini de onu bulmak için kullanabilir miyim diye merak ediyorum. Open Subtitles لذا أنا أتساءل عما إذا كان يمكنني استخدام الحبه المتبقية لاجدها
    Öğlen kurşun yarası tedavi edebilir miyim diye bir telefon aldım. Open Subtitles جاءتني مكالمة هذا المساء، عمّا إذا كنت أستطيع علاج رجل مصاب
    İçeri girip bir göz atabilir miyim diye soracaktım, ...yani bilirsin, bakalım satın almak istiyor muyum yoksa istemiyor muyum diye, ama bu külliyen yalan olurdu. Open Subtitles كنت أريد أن أسألك إن كنتُ أستطيع أن آتي وألقي نظرة على شقتك لأرى إن كنت سأشتري أم لا لكن, هذا سيكون كذب
    Ama arkadaşım hâlâ hayatta. Müsaadenle yardım edebilir miyim diye bakayım. Open Subtitles لكن مازالت صديقتي حيّة، دعني أذهب لأرى إن كنتُ أستطيع مساعدتها.
    Muayene olabilir miyim diye gelmiştim. Open Subtitles وكنتٌ أتسائل ما إذا بإمكاني رؤية أحدهم على وجهِ السرعةِ
    Bir şey yakalayabilir miyim diye gözümü kulağımı açık ediyorum. Open Subtitles أركز بأذني وبعيني أرى إذا كان بوسعي التقاط شيء
    Ben de elime neşteri her alışımda acaba sağken kendi kendime otopsi uygulayabilir miyim diye düşünürüm. Open Subtitles هو مثل كلما أنا التقط مشرط، أنا أتساءل عما إذا كان يمكن أن تؤدي تشريح يعيش على نفسي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد