Değerli motosikletinin daha önce olduğu gibi elinden alınmasından korkarak yaşadı her gün. | TED | عاش بخوف مستمر كل يوم من أن تسرق دراجته النارية البالية والعزيزة عليه، كما حدث سابقًا |
Hayır. Böyle usta bir adam, çıktığında motosikletinin yakınlarda olmaması riskini almaz. | Open Subtitles | رجل كهذا لن يخاطر بألا تكون دراجته بقربه عندما يخرج |
Henry kendi motosikletinin zincirini kullandı. | Open Subtitles | استخدم هنري سلسلة دراجته الخاصة |
Hayır, Chrissy motosikletinin arkasında başka bir adamla gidiyordu. | Open Subtitles | كلا, كريسي مرت ومعها شخص آخر في الخلف على دراجتها |
O psikopatın ne yaptığını biliyor musun? Bize onun kafasını motosikletinin önüne asılmış bir şekilde geri gönderdi. | Open Subtitles | هل تعرفي ماذا فعل أرسل لنا رأسها مثبتة على الجزء الأمامي من دراجتها النارية |
Aslına bakarsan motosikletinin kokusunu aldım. Egzozunun kokusunu aldım. | Open Subtitles | في الواقع، إنها دراجتها البخارية لقد شممت رائحة عادمها. |
Üstünde gelinlik, motosikletinin üstünde her gece rüyalarıma giriyorsun. | Open Subtitles | تأتين يومياً في أحلامي مرتدية فستان العروس على ظهر الدراجة |
Üstünde gelinlik, motosikletinin üstünde her gece rüyalarıma giriyorsun. | Open Subtitles | تأتين يومياً في أحلامي مرتدية فستان العروس على ظهر الدراجة |
- motosikletinin yanaştığını duydum. | Open Subtitles | سمعت دراجته تتوقف ! |